DEPREMİN İZLERİ KOLAY SİLİNMİYOR

DEPREMİN İZLERİ KOLAY SİLİNMİYOR

Dünyanın neresinde olursanız olun. Anakarada yaşayan herkes deprem denilen doğa olaylarını bir türlü yaşıyor..

Bu hayatın gerçeği.. Bu gerçeği kabullenerek ve böyle bir doğa olayı yaşadığımızda veya yaşandığında neler yapmamız gerektiğini her zaman akılda tutmalıyız.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli 11 ili çok kötü etkileyen ve Tarsus’ta da defalarca hissettiğimiz depremin üzerinden koca 2 yıl geçti. Bizler Tarsus’tayız veya Mersin’deyiz diye bu doğa olaylarına uzak kalamayız. Elbette herkesin bir tanıdığı, eşi, çocuğu, torunu veya arkadaşları bu 11 ilde ikamet etmekteydi. Yani içimizden herkesi olumsuz etkileyen, büyük korku yaşatan, ölümlerle ve yıkımlarla  ulus olarak hepimizi üzüntülere boğan 6 Şubat depreminin yaraları sarılmaya çalışılıyor.

xx

“Yıkmak kolay, yapmak zor” dedikleri gibi.. O depremde de yıkılan binlerce binanın altında 50 binden fazla insan hayatlarını kaybetti.

Yıkılan binaların yerlerine yenisini yapmak öyle kolay bir iş değil elbet.. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti  yaraları sarmak için çabalasa da, ilk günlerde yaşanan o  hengamede bazı olumsuzluklarda yaşanmıştır. Ama bu gibi doğa olayları da Allah’tan geldiğine göre yaşananları kabul etmek zorundaydık. Yeter ki bazı binaları yapan müteahhitler, o binaları çürük yapmasın, depreme dayanıklı yapsın. Bu kuralı uyguladığınızda hasar çok daha az ve ölü sayısı da çok daha az olurdu.

Ama bu doğa üstü olayın 11 ilde birden olması ve insanların bu depreme gece uykuda yakalanmaları hem yıkımların hem de yıkımlarda binlerce  hayatın kaybolmasına neden olmuştur.

xx

6 Şubat ve sonrasında tüm Türkiye’nin yardıma koştuğu unutulmazken, Tarsus ve Mersin’den de 11 ildeki kardeşlerimize yardım eli uzanmıştır. Hatta depremden en çok olumsuz etkilenen Hatay ilinden binlerce insan, binlerce kardeşimiz Tarsus ve Mersin’e gelmiş, yıllarca burada kalmıştır. Hatta en yakın arkadaşlarımdan birinin ailesi, eşinin anne babası ve ailesi, çocukları 2 yıldır Tarsus’ta ikamet etmektedirler. Deprem lafı çıktığında veya her 6 Şubat tarihi geldiğinde yine ilk günkü gibi korku ve üzüntüyü tekrar yaşamaktadırlar. Yine yüzlerce aile, deprem sonrasında bölgemize gelirken, bugün yeniden Hatay’a veya diğer depremzede illere dönüp hayatlarını yeniden kuran insanlar biliyorum. Çünkü hayat devam ediyor.

xx

Adıyaman’daki  8 katlı evleri yıkılan  Tarsuslu bir ailenin de  geçen hafta oradaki haklarını aramak için Adıyaman’a gittiği, orada TOKİ tarafından yapılan konutlardan kura sonucu hakkına konut çıktığı bilgisini alırken,  yüzlerindeki üzüntü, 6 Şubat’taki gibi sıcaklığını koruyordu.

xx

6 Şubat tarihinin 2. yıldönümünde yurt genelinde düzenlenen anma etkinlikleri, depremde şehit olan soydaşlarımız için Mersin’de, Tarsus’ta ve yurdun diğer kentlerinde Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapılıp mevlütler okundu.

Tarsus Belediyesi 5 Şubatta Belediye Nikah Salonunda, depremzede kardeşlerimizden hayatlarını kaybedenleri Kuran tilaveti ile, dualarla andı.

Yine Mersin Büyükşehir Belediyesi 6 Şubat günü Tarsus Şehir mezarlığında  11 ilde hayatını kaybeden tüm depremzedeler için Kur’an-ı Kerim tilaveti düzenledi. Merhum ve merhumeleri dualarla andık.

Bunların yanı sıra Tarsus’ta Doğup Büyüyenler Derneği de (TARDOBDER’de) depremzede kardeşlerimizi unutmayan büyük bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak üzerine düşeni yaptı. Otel Zorbaz arkasındaki TARDOBDER dernek binasında yapılan Kuran tilaveti ve dualara hep birlikte amin dedik.

Bu duyarlılıklarından dolayı gerek Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, gerek Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’a ve belediye personellerine, Tarsus Belediyesi koordinatörü Yusuf Nevruz kardeşime, Kuran okuyan hocaefendilere, dua eden kardeşlerimize, TARDOBDER başkanı Ümran Yıldırım ve yönetim kurulu üyelerine ve böylesine önemli bir olayda  insanlık adına çaba harcayan herkese teşekkür ediyorum.

xx

Bu gibi önemli doğa olaylarında Türk insanının nasıl birbirine sıkı sıkıya tutunduğunu, nasıl yardıma koştuğunu hep birlikte bir kez daha gördük.

O nedenle Allah’ım bizlere ve tüm insanlığa, deprem, yangın, sel, salgın hastalık ve kaza bela yaşatmasın diyorum.

xx

Yazımı Adıyamanlı şair kardeşim Fatma Özger Bilgiç’in  depremle ilgili bir şiirinin iki  dörtlüğü ile sonlandırıyorum.

ADIYAMAN, ACIYAMAN!

Dünyada görülmez böyle bir afet,

Yaktı, yıktı bizi bu zalim illet,

Zifiri karanlık Rabbim sen affet,

Adıyaman, acıyaman gel kardeş.

…//…

Işıklar yok oldu, karanlık şehir,

Analar evlattan ayrıldı bir bir,

Ağıtlar yazıyor yaşayan şair,

Adıyaman, acıyaman gel kardeş.

Bu şiir gibi Türkiye yasta diyen, Hatay Antakya’ya da şiirler yazan Fatma hanıma teşekkür ederken, tüm Türkiye’nin bundan sonra deprem gerçeğini idrak ederek yaşaması,binalarında depreme dayanıklı hale getirilip veya depreme dayanıklı yapılıp bundan sonra can kayıplarının olmamasını diliyorum.

YAKUP BONCUK

0 Yorumlar

Yorum Gönder