ARATOS FELSEFE DERGİSİ’NİN 105. SAYISI ÇIKTI.


Tarsus’ta yayın hayatını 18 yıldır düzenli olarak sürdüren Aratos felsefe dergisinin 105. sayısı yayınlandı. Adını Antik Çağ’da yaşamış şair, matematikçi ve gökbilimci Tarsuslu filozoftan Aratos alan dergi gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık tarafından yayınlanıyor.

Yerel bir yayın olmanın ötesinde olan Aratos derginin, 105. sayısının konu ve yazarları şöyle: Felsefe, bilim ve sanat, yeni bir toplumsal yaşamın dönüştürücü gücüdür” (Uğur Pişmanlık), Çizgiyle/Felsefe Karikatürleri (Özer Aydoğan), Bezgin/Öykü (Nazmi Bayrı), Apolonis Antik Köyüm/Şiir (Ali Özenç Çağlar), Senin Çocuk Kral Da Bizim Çocuk Hamal Mı? (Ayça Öztorun), Ose Saramago’nun Kaleminden, Körlük, Görmek ve Diğerleri (Havva Ağral), Bir Film: “Aydede” ve Milyonlarca Seyirci (Cemile Cereb), 2022’nin “Aratos Yılı Olması İçin Görüş Bildiren Yazar, Sanatçı ve Akademisyenler, Cumhuriyetten Günümüze: Tarsuslu Karikatüristler (Uğur Pişmanlık), Antik Dünyanın Kaderini Değiştiren İskender Çukurova’da-4 (Ahmet Ünal).

Aratos dergisi yayın yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık, Felsefe, bilim ve sanat, yeni bir toplumsal yaşamın dönüştürücü gücüdür” başlıklı sunuş yazısında Bütün bir insanlık covid-19 olarak adlandırılan Korona virüs salgınıyla yüz yüze geldiğini belirterek, “Salgın sürecinin atılması için maske takma ve sosyal mesafe zorunluluğu, başta sokağa çıkmak olmak üzere bir dizi yasaklar ile önce aşı tartışmaları ve beklentiler oluştu. Her geçen gün artan vaka sayıları ve yaşanan ölümler…

Hiç kuşkusuz, bu salgın sürecinin asıl bedelini emekçiler ödedi. Kimi istatistiki bilgiler Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı gibi bu ülkeyi yabancı ortak sermayedarlarla birlikte yağmalayan ve emekçileri sömüren şirketler karlarını daha da arttırdı.

Yukarıda emekçilerin ağır bedel ödediğini ifade ettik ancak sanat ve sanatçılarımız da bu virüs salgını döneminde bedel ödediler. Sinemalar, tiyatrolar kapandı, konserler iptal oldu. Sergiler açılmadı. Kitap fuarları, kültür sanat festivalleri ertelendi. Kısacası sanat emekçileri bu ağır bedeli öderken mevcut gerici iktidar, mağduriyetlerin giderilmesi için neredeyse kılını kıpırdatmadı.

Savaş ve salgın gibi olağanüstü koşullarda bütçeden yardım ödeneği çıkması gerekirdi. AKP hükümeti bundan kaçındı. Herkesin diline dolanan “128 milyar?” sanırım işçilere ve sanatçılara dağıtılmadı.

Ancak salgın sürecinin dünyada ve ülkemizde her iyice açığa çıkan hem de toplum nezdinde kapitalizmin çirkin yüzü bir kez daha görülmüş oldu.

Yönetemiyorlar. Yönetemeyecekler. Ve Türkiye sermaye sınıfı ile onu siyasi olarak temsil eden partilerden oluşan meclis, hükümetiyle, muhalefetiyle çuvallamış durumda.

Türkiye ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan uçuruma doğru gidiyor. Bu bozuk düzenden yoksul emekçi halk, işçiler, aydınlar, kadınlar, gençlik ve çocuklar adına iyi bir şey çıkmaz. Bugüne kadar da çıkmamıştı, bundan sonra da çıkmayacak.

Türkiye yeni, eşit, özgür, adil ve insanca bir düzene ancak ilerici, devrimci bir atılımla kavuşabilir. Gerek bu ülkenin maddi değerlerini üreten emekçiler gerekse sanatsal ve kültürel üretimini yapan bilim, sanat insanları insanca bir yaşamı örgütlü bir mücadele ile kazanabilir ve yaşabilir.

Felsefe, bilim ve sanatta yeni bir toplumsal yaşamın hem değişim sürecinde hem kuruluş sürecinde değişimin düşünce ve estetik gücünü oluşturur” diye konuştu.

 


0 Yorumlar

Yorum Gönder