“MÜCADELEMİZ, DAHA DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE’YE KAVUŞMAK İÇİN”
“CUMHURBAŞKANI
ADAYIMIZ KİM OLURSA ONUN ETRAFINDA BÜTÜNLEŞECEĞİZ”
“CHP’Lİ BELEDİYE
BAŞKANLARI YÖNETTİKLERİ ŞEHİRLERE ADALET DAĞITIYOR”
SEÇER’DEN İKTİDAR VURGUSU: “TÜRKİYE’Yİ YÖNETECEĞİZ”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Halk TV ekranlarında yayınlanan “İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah” programının canlı yayın konuğu oldu. Başkan Seçer yayında; Türkiye’de yaşanan kayyım döneminden, cezaevinde tutuklu bulunan belediye başkanları ve gazetecileri ziyaretine kadar ülke ve Mersin gündemine ilişkin pek çok konu hakkında yorumlarda bulundu.Seçer, demokrasi, hukuk devleti ve bağımsız yargı talebinin herhangi bir partiye ait olmadığını vurguladı.Programda; CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylık formülü ile ilgili de değerlendirmelerde bulunuldu. Seçer, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, tüm CHP’lilerin belirlenecek olan Cumhurbaşkanı Adayı etrafında bütünleşeceklerini söyledi.
TÜSİAD’ın
yaptığı ‘Hukukun üstünlüğü’ ve ‘Her şey yolunda değil’
değerlendirmeleri hakkında da konuşulan yayında Seçer, yapılan yorumların
hiçbirinin yanlış olmadığına vurgu yaptı.
CHP’li
belediye başkanları olarak yönettikleri şehirlere adalet dağıttıklarından söz eden
Seçer, Türkiye’yi de aynı şekilde yöneteceklerini vurguladı.
Yayında
ayrıca; CHP Genel Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre de Mersin
Büyükşehir için yüzde 75’lik bir memnuniyet oranı çıktığından söz edildi. Seçer,
yerel yönetimlerde sağlanan başarının vatandaşa sunulan hizmetlerle her
kesimden oy alarak elde edildiğini belirterek, CHP’ye iktidarı getirecek olanın
da bu başarılı uygulamalar olduğundan söz etti.
Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Halk TV ekranlarında yayınlanan “İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah”
programının canlı yayın konuğu oldu. Başkan Seçer yayında ülke ve Mersin
gündemine ilişkin pek çok konu hakkında yorumlarda bulunurken; cezaevinde
tutuklu bulunan belediye başkanları ve gazetecileri ziyaretinden, TÜSİAD’ın
yaptığı ‘Hukukun üstünlüğü’ ve ‘Her şey yolunda değil’
değerlendirmelerine katıldığına, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP),Cumhurbaşkanlığı
adaylık formülüne, CHP olarak Türkiye’yi yönetmeye talip olduklarına varana
kadar pek çok konu hakkında değerlendirmeler yaptı. Yayına ayrıca Adana
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da sürpriz konuk olarak katıldı ve birlikte
ülke gündemine ilişkin sohbet ettiler.
Seçer, Türkiye’de
bir kayyım dönemi yaşandığına işaret etti
Yayında; Başkan Seçer’in Silivri’deki Marmara
Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer,
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat
Toktaş’ı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile ziyaret etmesi ve
Başkan Seçer’in geçtiğimiz gün de Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu
bulunan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız’ı ziyareti hakkında
konuşuldu. Seçer, dün gece 7
Meclis üyesi ve 2 belediye başkan yardımcısının da tutuklandığına dikkat
çekerek, Türkiye’de bir kayyım dönemi yaşandığına işaret etti. 10 belediyeye
kayyım atandığından söz eden Seçer, ülke olarak bu durumların daha önce de yaşandığından
ancak son dönemlerde ayyuka çıktığından bahsederek, “Biz belediye başkanlarının, hatta sizin ya da bir başkasının suç
işleme özgürlüğümüz yok. Ama buradaki endişemiz; hukuk devleti anlayışının
Türkiye’de tahrip edilmiş olması, siyasetin yargı süreçlerine müdahalesi,
yargılama süresinin gecikmesi ve nihayetinde özgürlüklerin kısıtlanması.
Hepimizin özgürlüğü çok önemli. Bir insanın, 1 saniye bile özgürlüğünün
kısıtlanması evrensel anlamda baktığınız zaman insan haklarına aykırı bir şey.
Mümkün olan en kısa sürede efektif bir şekilde bir yargılama sürecinin
gerçekleştirilmesi gerekir. Tabi ki suçlu olanın cezası ne ise bunun
müeyyidesinin uygulanması gerekiyor. Ama mesele şu; Türkiye’de acaba gerçekten
şu anda cezaevinde bulunan Sayın Başkanlarımız, Meclis üyelerimiz ya da
sanatçılar ya da gazeteciler, suçlu oldukları için mi orada bulunuyorlar?”
dedi.
“Mücadelemiz, daha
demokratik bir Türkiye’ye kavuşmak için”
Demokrasilerde hukukun üstünlüğünün hayati
önem taşıdığına vurgu yapan ve yargının siyasetin vesayeti altında kalmaması
gerektiğine dikkat çeken Seçer, “İşte
bu tehlikeli. Hukukun olmadığı bir yerde ne demokrasiden, ne insan haklarından ne ekonomiden ne kültürden
ne sanattan; hiçbir şeyden bahsedemeyiz. Benim güvencem hukuktur. Hukuk,
bağımsız yargı, bağımsız, tarafsız mahkemeler, yargıçlar yoksa gerisi boş.
Mücadelemiz, daha demokratik bir Türkiye’ye kavuşmak için. Nihayetinde biz
şikayet eden taraf değil, çözüm üreten taraf durumundayız. Biz siyasiyiz,
yöneticiyiz. Yani ortada bir problem varsa bunu düzeltmek için çaba sarf
edeceğiz, halkımıza bunu anlatacağız. Nihayetinde sandıktan çıkan, iktidar
olan, eğer bir şikayet varsa, halkın bir şikayeti varsa, onu düzeltmekle
mükelleftir. Biz şu anda o konumdayız”
ifadelerine yer verdi.
“Demokrasi herkes
için geçerlidir”
Başkan
Seçer, hak arama mücadelesinde hiçbir zaman kimsenin partisi, mezhebi, meşrebi
hakkında ayrımcılık gözetmediklerini vurgulayarak, “Ben kentin büyükşehir belediye başkanıyım. Hangi gerekçeyle olursa
olsun masumiyet karinesi vardır. DEM’li, MHP’li, AK Partili, İYİ Partili ya da
bir başka siyasi partili, ya da kendi partim; benim için fark etmiyor.
Demokrasinin, hukuk devletinin, bağımsız yargı talebinin partisi, mezhebi,
meşrebi olmaz. Bunlar herkes için geçerlidir” dedi.
“Kurumların iktidar
eliyle çivisinin çıkartıldığı yerde STK’ların şikâyetlerini dile getirmesi
doğaldır”
TÜSİAD
Başkan’ı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras’ın ülke
gündemine ilişkin ‘Hukukun üstünlüğü’ ve ‘Her şey yolunda değil’
değerlendirmeleri hakkında ise Seçer “Bunlar
sadece benim değil toplumun da şikâyet ettiği konular. Hiçbiri yanlış değil. Bundan
rahatsız olmak gerekmiyor, ders çıkarmak gerekiyor. Siz tutup odaları,
dernekleri;‘Bizdendir veya değildir’
diye kategorize ederseniz bunlar olmaz. Neticede yarım asırlık TÜSİAD
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının, temsilcilerinin yer aldığı güçlü
bir yapı.Aslında hangi siyasi görüşten olursa olsun birçok oda başkanınınduygu
ve düşünceleri bunlar. Artık onlar da ‘Yeter!’
noktasına gelmişler” ifadelerini kullandı. Bu hususlarda muhalefete büyük
sorumluluk düştüğünün de altını çizen Seçer, “Burada bize iş düşüyor. Muhalefet umut olmalı. Muhalefet bu insanlara
tercih değiştirecek güveni vermeli. Demokrasilerde çareler tükenmez” dedi.Seçer,
ülkenin içinde bulunduğu tablodan çıkmak için seçim çalışmalarına başladıkları
zaman vatandaşlar ile ekonomi, sağlık, yargı ve hukuk, tarım ve daha birçok
alanda oluşturacakları reform programını paylaşacaklarını aktardı.
“İnsanlar bizden
umut bekliyor”
CHP’nin
Cumhurbaşkanı Adayı tartışmalarına dair görüşlerini yaklaşık 5 ay önce hem
kamuoyu hem parti yöneticileri ile paylaştığını belirten Seçer, Türkiye’de
ekonomi başta olmak üzere birçok önemli gündemin olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı adayını, Cumhurbaşkanlığı
seçimini konuşuyoruz. Biz ne kadar konuşursak o kadar gündemi işgal etmiş
oluruz. Bu konu artık bitmiştir. Toplumun umudunu kıramayız. İnsanlar bizden
umut bekliyor” ifadelerine yer verdi.
Küçükkaya’nın,
Cumhurbaşkanlığı adaylık ön seçim tartışmalarının ilk başlarında Seçer’in de ön
seçime katılacağına dair iddiaların dolaştığını fakat Seçer’in‘Benim
böyle bir şeyle derdim, tasam yok. Ben önce ülkemi sonra partimi düşünüyorum’ açıklamasını
hatırlatması üzerine Seçer,“Aynı
noktadayım. Bizi karıştırmak için bunu kullananlar var, biliyorum. Hakikaten
bir yarış varsa çok aday olsun, çok insan olsun, çok değerlerimiz çıksın. CHP’de
bu ülkeyi yönetecek çok değerli insanlar var. Ama bizim meselemiz bu değil.Biz
Cumhurbaşkanı seçtireceğiz. Bunun adı Vahap Seçer’dir, Ekrem İmamoğlu’dur,
Mansur Yavaş’tır, Zeydan Karalar’dır, Özlem Çerçioğlu’dur ya da Sayın Genel
Başkanımız Özgür Özel’dir fark etmiyor. Türkiye’nin kaybolan düzenini tekrar
yerine oturtmak için, bizim partimizden bir arkadaşımızı Cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturtmamız lazım”diye konuştu.
“Her kesimden oy
alıyorsak vatandaş hizmete oy veriyor demektir”
Mersin’in;
lokasyon, coğrafya sosyolojisi, siyasal dağılım, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel
yapısı ve limanı ile çok önemli bir il olduğunu söyleyen ve belediye başkanlığının
da siyasette halka ulaşılabilecek en önemli yönetim birimi olduğunu dile
getiren Seçer,“Baktığınızda ben Mersin’in
nabzını tuttuğum zaman Türkiye’nin de nabzını tutuyorum. Ben o insanları memnun
ettiğim zaman Türkiye’yi memnun ediyorum” diye konuştu.
Mersin’in
yoğun bir nüfus yapısı olduğunu anlatan Seçer, yerel yönetimlerde kazanılan
başarının sunulan hizmetler sayesinde her kesimden oy alınarak elde edildiğinin
altını çizerek, CHP’li bir belediye başkanı olduğunu ancak hiçbir ayrım
gözetmeksizin hizmet sağladıklarını vurguladı. Seçer “Mersin gibi kozmopolit bir yerde her 10 kişiden 6 kişinin oyunu
alıyorsan, her partinin seçmeni bize oy veriyorsa bu demektir ki; vatandaş
senin hizmetlerine ve onlara uzattığın ele bakıyor. Bize iktidarı getirecek
olan bu başarılı uygulamalardır” dedi.
“Aday kimse
Cumhurbaşkanı adayımız etrafında bütünleşeceğiz”
CHP’nin
Türkiye genelindeki güçlü yerel yönetim ağına dikkat çekerek konuşmasını
sürdüren Seçer, “Tüm Türkiye’de birçok
büyükşehire sahibiz. Bu muazzam bir güç. Biz Türkiye’nin gündemini öne
çıkaracağız. CHP’nin gündemi tamam, her gün televizyon ekranlarında kim aday
olacak tartışması olmamalı. Seçim takvimi belli, aday olmak isteyen çıkacak,
oyunu kullanacak olan da oyunu kullanacak ve partililer adayı belirleyecek. Aday
kimse Cumhurbaşkanı adayımız etrafında bütünleşeceğiz” diye konuştu.
Türk
toplumunun çeyrek asırdır yönetimde olan iktidara karşı ‘dama’ dediğini sözlerine
ekleyen Seçer, “Biz cumhurbaşkanı seçtirme durumundayız. Ülkenin bizden beklediği de
bu. Çeyrek asırdır bu ülkeyi bir iktidar, bir anlayış yönetiyor ve artık Türk
toplumu bu yönetime ‘dama’ dedi. Türk
toplumu artık bir çare, bir umut arıyor. Biz onların umudu olmuş durumdayız.
Biz Türkiye’nin sorunlarını konuşacağız,
bu sorunlara çare üreteceğiz” dedi.
“Bizi çalışmak
kurtarır”
Seçer,
gündemde süren tartışmaların son bulması için Türkiye’nin gerçek gündeminin
konuşulması gerektiğine inandığının altını çizdi. 2019 yerel seçimlerinden
sonra büyük zorlukların üstesinden geldiklerini ve bu başarıda CHP’nin tüm
kadrolarının emeği olduğunu vurgulayan Seçer, “Tartışmaların bitmesi için gündeme döneceğiz. Varsa bir aksaklık onu
düzeltmek için beraber çaba sarf edelim. Biz seçimleri kazanmak zorundayız.
2024 yerel seçimlerini kazandık, bu uzun yıllar süren bir emeğin ürünüdür. Bizi
çalışmak kurtarır. Millete gideceğiz, her haneye gireceğiz. Eğitimle, sağlıkla,
çocuk politikalarıyla, özel çocuklara ve engellilere özel politikalarla
gideceğiz ama evlere gireceğiz” dedi.
“Ülkenin umudunu
hepimiz diri tutacağız”
İleriye
dönük umutlarının diri olduğunu belirten Seçer, ülkenin de umudunun diri
tutulması gerektiğine inandığını sözlerine ekledi. Seçer, “Umudumuzu hepimiz diri tutacağız. Tüm söylediklerimi kalbimden
söyledim. Umutluyum, birlikte olacağız, beraber olacağız ve ülkenin de umudunu
diri tutacağız. Sizin burada rahat gazetecilik faaliyeti yapmanızı sağlamak,
insanların görüşlerini rahatça aktarabilmesi, siyasilerin rahatça görevini yapabilmesi
ve toplumda insanların huzur içerisinde olması için bizim başarılı olmamız
lazım” dedi.
“CHP’li belediye
başkanları yönettikleri şehirlere adalet dağıtıyor”
Küçükkaya’nın;
‘CHP’li
tüm büyükşehir ve il belediyeleri kenetlenirseniz Türkiye’de gidişatı
değiştirebilirsiniz!’ yorumu üzerine Seçer, “Gidişatı değiştiririz. Bizim içimizde çok yetenekli belediye
başkanları, milletvekilleri ve yöneticiler var. Çok iyi hizmetler yapıyoruz,
çok çalışıyoruz. Halkımız bizi seviyor. Hiç ayrım yapmıyoruz. Biz Türkiye’de
adaletsizlikten dem vuruyoruz ve Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları
yönettikleri şehirlere adalet dağıtıyor. Bu son derece önemli” dedi.
“Türkiye’yi
yöneteceğiz”
CHP’li
belediyeler olarak kısıtlı imkanlarla önemli hizmetler yaptıklarını vurgulayan
Seçer, “Kaynakları en iyi şekilde
kullanıyoruz. Bizim çok rahat hareket alanımız yok. Kamu kurumlarında imzalar
gecikir, kamu bankalarından kredi alamazsınız, yurt dışı borçlanmaları rahat
yapamazsınız; şu anda olduğu gibi. Bizim bunları halka anlatıyor olmamız lazım
ama sadece şikâyet etmek, konuşmak değil; icraat yapmamız ve çalışmamız
gerekiyor. Vatandaşın yanında olacağız, onların derdine çare olacağız, sonra da
Türkiye’yi yöneteceğiz” diye konuştu.Küçükkaya’nın;“İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı’na
aday olursa kazanır mı?”sorusu üzerine ise Seçer, “Beraber olursak kazanırız. Öyle ya da böyle değil net kazanırız”
ifadelerini kullandı.
Başkan Seçer,
Sosyal Konut Projelerini duyurdu
Mersin’de
artan nüfusun konut fiyatlarına olumsuz yansıdığına dikkat çeken Seçer, alt
gelir grubuna yönelik, seçim bildirgelerinde de bulunan Sosyal Konut
Projelerini başlattıklarını duyurdu. İlk etapta Tarsus’ta 352 dairelik projeyi
hayata geçireceklerini açıklayan Seçer, Toroslar’da 232, Silifke’de ise 150
konut inşa edileceğini belirterek, Sosyal Konut Projesi ile eş zamanlı olarak
Akdeniz ilçesinde yürütülen Ada Bazlı Yerinde Dönüşüm Projesi ile de toplam
1000 konut üreteceklerini söyledi. Şehrin farklı bölgelerinde kentsel dönüşüm
projelerinin de başladığını ekleyen Seçer, 6 Şubat depremleri sonrası
oluşturdukları Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nın bu sürece büyük katkı
sağladığını söyledi.
“Memnuniyet,
vatandaşla aramızdaki iyi iletişimin sonucudur”
CHP
Genel Merkezi tarafından gerçekleştirilen memnuniyet anketinde Mersin’in yüzde
75 oranında memnuniyete sahip olduğunu hatırlatan Küçükkaya’ya yanıt veren
Seçer, bu başarıyı halkla kurdukları güçlü iletişime bağladı. Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi sistemi
oturtmuş bir belediyedir. Halkla iletişimimiz iyi; iletişim iyi olunca tabi ki
vatandaşın da beklentilerini daha rahat görüyoruz. Güzel işler yapıyoruz daha
iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Halkımız bizi anlıyor, biz de halkımız
anlıyoruz.Güzel bir uyum içerisinde çalışıyoruz. Mersin’e nazar değmesin. Güzel
işler yapıyoruz, daha iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Birbirimizden memnunuz, bu durum bizimde
motivasyonumuzu yükseltiyor” diye konuştu.
0 Yorumlar