Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu Heyeti onuruna düzenlediği akşam yemeği programında heyet ile bir araya geldi.
Programa; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve eşi Brigitte Meyer-Landrut, Hırvatistan Büyükelçisi Hrvoje Cvitanovic, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Macaristan Ticaret Ateşesi Roland Vegh, İtalya Ekonomi Danışmanı Maria De Stefani Spadafora, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Letonya Büyükelçisi Pēteris Vaıvars, Litvanya Büyükelçisi Ricardas Degutis, Lüksemburg Maslahatgüzarı Laura Lakaff, Malta Büyükelçisi Theresa Cutajar, Hollanda Maslahatgüzarı Nathalie Lintvelt, Polonya Büyükelçisi Maciej Lang, Portekiz Büyükelçisi Virginia Pina, Romanya Büyükelçisi Stefan AlexandruTinca, Slovakya Büyükelçisi Jan Psenica, İsveç Büyükelçisi Malena Mard, AB, bürokratları, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri ve bürokratları katıldı.
Açılış
kokteyli ile başlayan program, Mersin ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım
videosunun gösterimi ile devam etti.
“Mersin’in yeni
yatırımlara ihtiyacı var”
Programda
konuşan Başkan Vahap Seçer, Mersin’in huzur ve kardeşlik kenti olduğuna vurgu
yaparak Mersin’de belediye başkanı olmaktan dolayı duyduğu mutluluğunu dile
getirdi. Mersin’in iç ve dış göçlerin yanı sıra 6 Şubat’ta yaşanan deprem
dolayısıyla da büyük bir göç aldığına dikkat çeken Seçer, göçlerin kente
getirdiği ilave yüklerden söz etti. Göç dolayısıyla başta altyapı olmak üzere
konut, sağlık ve eğitim gibi konularda yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğunun
altını çizen Seçer, “Bu konuda merkezi
hükümetin mutlaka yatırım projeksiyonları var ama yerel yönetimlerin de bu
işlerin içerisine dahil olması gerekiyor. Bu konuda da özellikle AB’ye üye
ülkelerdeki bazı modelleri, oradaki finans kaynaklarını zorlayarak iş birliği
halinde bunu önümüzdeki süreçte hayata geçirmek için arkadaşlarımızla beraber
çalışmalar yürütmekteyiz” dedi.
“Altyapı
yatırımları yüksek maliyet gerektiriyor”
İhtiyaç
duyulan altyapı yatırımlarının yüksek maliyete sahip olduğunu söyleyen Seçer, “Altyapı yatırımları yüksek maliyetli
yatırımlar ve belediyelerin kendi bütçeleriyle bunu karşılama gücü yok. Ya
uygun şartlarda uzun geri ödemeli, uygun finans maliyetli krediye erişeceksiniz
ya da hibe kredilerinden yararlanacaksınız. Bu konuda da bizim için en önemli
kaynak; yurtdışı krediler, finans kaynakları ve bizimle iletişim halinde olan
AB ve AB’ye bağlı kurumlardır. Örneğin FRIT-II kapsamında şu anda 39 Milyon Euro’luk
onaylanmış kredimizin yatırıma dönüştürme noktasındayız” ifadelerini
kullandı.
Seçer,
EBRD tarafından da Mersin’deki kanalizasyon ve atık su arıtma tesislerinde
kullanılmak üzere 70 Milyon Euro’lukbir kredi paketininBüyükşehir’e tahsis
edilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü aktardı.
“Mersin’de
vatandaşlarımızın temiz bir çevrede yaşama hakkına saygı duyacak yatırımların
peşindeyiz”
Başkan
Seçer, toplam 163 milyon Euro tutarında kredi arayışları olduğunu ifade ederek,
bunun çalışmalarını da yaptıklarını dile getirdi. Seçer, “Peki, bu kadar çok altyapı yatırımına Mersin neden ihtiyaç duyuyor?
Sadece bu son dönemde aldığımız göçlerin bir neticesi mi? Hayır. Bunlar tabi ki
çok önemli tesisler ama geçmiş yıllardan günümüze kadar belki bu yatırımların
ihmal edilmiş olması, bugüne aktarılması, temiz çevrede yaşama bilincinin
bugünkü kadar belki de yöneticilerde olmaması gibi çok sayıda faktör
sayabiliriz. Biz Mersin’de vatandaşlarımızın anayasal hakkı olan temiz bir
çevrede yaşama hakkına saygı duyacak yatırımların peşindeyiz. Özel sektörün de
bölgemizde yaptığı yatırımlarda, özellikle Mersin’de çevre sorunları yaratacak,
komplikasyonlar yaratacak yanlış yatırımların yapılmaması için de yasal
çerçevede mücadele ettiğimizi söyleyebilirim” dedi.
“12 olan filo yaş
ortalamamızı, şu anda 2 yaş mertebesine indirdik”
Başkan
Seçer konuşmasında, bazı kuruluşlarla yaptıkları iş birlikleri sonucu aldıkları
katkılardan söz ederek, “Mersin toplu
taşıma filosunu yeniledik. 272 otobüs alımı gerçekleştirdik. Türkiye'de son 4
yılda İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük metropoller de dâhil, bu sayının
yarısına kadar ulaşan bir büyükşehir belediyesi yoktur. Tam 272 yeni otobüs
filomuza katarak, 12 olan filo yaş ortalamamızı, şu anda 2 yaş mertebesine
indirdik ve bu alımları tamamladık. Toplu taşımada bu otobüsler sefer yapıyor.
Bu otobüslerin 205 tanesi çevre dostu. Bu 205 otobüsün de 87 adedini kendi öz
kaynaklarımızla aldık, geri kalan kısmını da EBRD’ninGreen City Projesi
kapsamında bize sağladığı 7 milyonu hibe, 22 milyon, 10 yıl ödemeli kredi
sayesinde aldık” diye konuştu.
“Sebze-meyve
kurutma tesisi; kadın istihdamını önceleyen bir proje”
Yaptıkları
iş birlikleri ile birlikte aldıkları katkılardan söz etmeye devam eden Seçer,
Uluslararası Göç Politikaları Merkezi ile yaptıkları iş birliği sonucu Mersin
Büyükşehir Belediyesi, Mersinden Kadın Kooperatifi iş birliğine aktarılan 284
bin 600 Euro’luk güneş enerjisiyle çalışan sebze-meyve kurutma tesisinin
kurumunu gerçekleştirdiklerini aktararak bu tesisinin özellikle kadın
istihdamını önceleyen bir proje olduğunu vurguladı. Seçer, ayrıca Büyükşehir’in
meslek edindirme kursları, hiyjen kiti desteği ve ihtiyaç sahiplerinin
evlerinin onarımı için de Uluslararası Göç Örgütü’nden aldıkları katkıdan söz
etti.
“Nüfusumuzu daha sağlıklı
çevre koşullarında yaşatabilmemiz için süratle altyapı çalışmalarını
tamamlamamız lazım”
Mersin'in
özellikle sığınmacı kaynaklı sorunlarının çözümünde AB ile iş birliğinin son
derece önemli olduğuna değinen Seçer, “Gündüz
gerçekleştirdiğimiz toplantıda Sayın Başkan da dile getirdi; Sayın Landrut; AB
katkısıyla, yüzde 85’ini AB sağladı. Ulaştırma SektörelOperasyonel Programı
kapsamında 12 milyon 607 bin Euro’luk bir katkı aldık. Yüzde 15’ini biz
sağlayacağız ve akıllı ulaşım sisteminde kullanmak üzere parayı da harcamaya
başladık. Yine Alman GİZ’den, Alman İş birliği Teşkilatı’ndan Gıda Güvenliği
Yerel Tarım Üretimi Projesi için 123 bin liralık bir katkı aldık. Bunu daha
çoğaltabiliriz. Bu örnekleri şunun için verdim; Mersin'in özellikle sığınmacı
kaynaklı sorunlarının çözümünde AB’nin bizimle iş birliği son derece önemli.
Buradaki nüfusumuzu daha sağlıklı ve sürdürülebilir çevre koşullarında
yaşatabilmemiz için bizim süratle altyapı çalışmalarını tamamlamamız lazım” dedi.
Mersin’in
bir sahil kenti olduğunu ve Doğu Akdeniz çanağının en önemli limanına sahip
olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, “Maalesef
şehrin konumundan dolayı da deniz kirlenmesinin en yoğun olduğu bölgeler Mersin
ve İskenderun körfezi. Bütün bu bölgenin akıntı sebepli deniz kirliliği burada
yoğunlaşıyor” diye konuştu.
“Çevre sağlığını paradan daha önemli görüyoruz”
Çevre
ve sürdürebilirlik konularında ODTÜ Deniz BilimleriEnstitüsü ile çok değerli
çalışmalar yaptıklarını belirten Seçer, “Çevre sağlığını paradan daha önemli görüyoruz‘Temiz Akdeniz’ projesini 2020 yılının Şubat ayında imzaladık. O
günden bugüne kadar da beraberce çok değerli çalışmalar yaptık. Çevreyi
önemsiyoruz. Mersin genelinde faaliyet gösterdiğimiz tüm yerleşkelerimizin ve
hizmet birimlerimizin karbon ayak izini hesapladık ve raporladık. Özellikle
güneş enerji sistemlerine önem veriyoruz. İmkanlarımız dahilinde elektrik
enerjisini GES’lerle üretip kendi işletmelerimizde kullanıyoruz. Hem ekonomik
olarak bize katkı sağlıyor hem de çevre dostu bir enerji üretim çeşidi. Yine
düzenli katı atık depolama ve bertaraf tesislerimizde çöpten elektrik
üretiyoruz. Şu anda ürettiğimiz elektrik 85 bin hanenin aydınlatmasında
kullanılabilecek eşdeğere sahip” dedi.
“128,6 kilometre bisiklet yolu yaptık”
Çevresel bir ulaşım yolu olan bisikleti oldukça
önemsediklerini ifade eden Seçer, “Bisiklet
yollarını önemsiyoruz. Şu ana kadar 128,6 kilometre bisiklet yolu yaptık. Yeni
açtığımız yolların tamamında projelendirirken bisiklet yolunu da uyguluyoruz ve
şu anda da 277 kilometrelik yeni bisiklet yolu projesini de hayata geçiriyoruz.
EuroVelo Avrupa Bisiklet Rotaları Ağına da 2028 yılında dahil olacağız.
Müracaatımızı yaptık. Çalışmalarımızda gayet iyi bir şekilde devam ediyor”
diye konuştu. Çağın en büyük sorununun küresel ısınma ve çevre kirliliği
olduğuna işaret eden Seçer, Mersin’Deiklim değişikliği ile mücadele konusunda
önemli adımlar attıklarını aktardı.
“Kenti huzur içerisinde yaşatacak olan kenti yönetenlerin lisanıdır”
Mersin’in küçük bir Türkiye olduğunu söyleyen Seçer, “Bu kenti huzur içerisinde yaşatacak olan
bu kenti yönetenlerin lisanı, kullandığı dildir. Biz kent sorumluluğunu
üzerimizde taşıyan ve bu bilinçle çalışan bir belediye olarak burada yaşayan
vatandaşlarımızın mezhep meşrep, din, siyasi görüş ayrımı yapmadan kucaklayarak
bir arada huzur içerisinde kardeşçe yaşamalarını sağlayacak bir dil
kullanıyoruz. Herkese hizmetleri eşit görüyoruz. Onların derdiyle
dertleniyoruz, mutluluğuyla mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.
AB’nin tüm dünya için olduğu gibi Türkiye için de
büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Seçer, “AB ile müzakere sürecinin karşılıklı eksiklerin giderilmesiyle, AB macerasının
da somut adımlar ve samimi diyaloglar üzerinde yürütülmesinin daha doğru
olacağını düşünüyorum” dedi.
Landrut: “Hem misafirperver hem de sıcak karşılama
için teşekkür ederiz”
Misafirperver
ve sıcak karşılamaları adına hem şahsı hem de ziyarette bulunan diğer Avrupa
büyükelçileri adına teşekkür ederek sözlerine başlayan Avrupa Birliği (AB)
Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi NikolausMeyer-Landrut, Mersin’in çok
önemli bir şehir olduğunu ve ziyaretleri sırasında Mersin’e dair çok şey
öğrendiklerini ifade etti.
Mersin’e
Şubat ayında yapacakları ziyareti 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketiyle
birlikte ertelemek zorunda kaldıklarını aktaran Landrut, depremin ülkede
yarattığı etkilerin hala devam ettiğini vurgulayarak, “Bu deprem sonrasında
sizi dinlemek aslında bizim için çok önemli oldu. Çünkü deprem bölgesinde
meydana gelen hasarı hep duyduk ama sizi dinlerken deprem sonrasında deprem
bölgesinin dışındaki bir şehirde depremzedelere ve bahsettiğiniz nüfus
hareketine, onların ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için neler yapılması
gerektiğini ve ihtiyaçların neler olduğunu da duyduk” dedi.
Ziyaretle
birlikte göç ve mültecilerin ne kadar önemli olduğunu da Mersin’de duyduklarını
ifade eden Landrut, “Suriye’ den ya da diğer ülkelerden olan mültecilerin ve
bunun çok önemli olduğunu duyduk. Biz Türkiye’yi bu konuda desteklemeye devam
ediyoruz. Bunu teyit edebiliriz ama Mersin’de de bir süre önce başlamış olan iş
birliği sayesinde bu destekleri sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Siyasi ve finansal anlamda değişikliklere yatırım
yapacak insanlara ihtiyacımız var”
Şehirlerde
yaşayan nüfusun çok yoğun olduğunu ve bu yoğunluğun emisyona sebebiyet
verdiğinin altını çizen Landrut, “Şehirler emisyon oranına en fazla katkıda
bulunan yerler ama aynı zamanda bazı şeyleri değiştirebileceğimiz de yerler.
Yani iklim değişikliğine karşı verdiğimiz mücadeleyi kazanabileceğimiz, etkili
bir şekilde emisyonları azaltabileceğimiz ve böylece tüm dünyaya katkıda
bulunabileceğimiz ve bizim için, çocuklarımız için daha yaşanabilir bir dünya
yapabileceğimiz yerler” ifadelerini kullandı. Bu süreci iyi yönetebilmek
adına belediyelere ve belediye başkanları ile iş birliğine ihtiyaç olduğunu
vurgulayan Landrut, “Ulaşıma önem veren ve hem siyasi hem finansal anlamda
bu değişikliklere yatırım yapacak insanlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla
Türkiye’yi desteklemeye devam edeceğiz ve tabi ki bu dönüşümde Mersin’e de
destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Kısa
bir süre önce Türk Yatırım Platformu’nu kurduklarını ve bu platform sayesinde
Türkiye'deki belediyelere daha fazla destek olmaya çalıştıklarını ifade eden
Landrut, “Özellikle bahsettiğiniz dönüşüm, değişimi sağlamak için ihtiyaç
duyduğunuz kredilere daha kolay erişmenizi sağlayacak bir platform. Bu şehir
için yaptıklarınız için teşekkür ederiz ve önümüzdeki süreçte bu değişiklikleri
yapma çabalarında size başarılar dileriz” diye konuştu.
Program,
konuşmaların ardından Mersin Büyükşehir Belediye Halk Oyunları Ekibi tarafından
yöresel oyunlar sergilenmesi ve Büyükşehir Kent Orkestrası’nın müzik
dinletisiyle sona erdi.
0 Yorumlar