Tarsus yıllardır il olmak istiyor.
Ama her yıl il olma umutlarımız bir sonraki yıla kaldı.
Oysa bizlere kimler söz vermedi ki?
Tonton amcamız, başbakanımız, cumhurbaşkanımız.. Turgut Özal..
Halkın dilindeki adıyla Çoban Sülü’müz.. Adalet Partisi ve sonraki dönemde Doğru Yol Partisi genel başkanı Süleyman Demirel..
CHP’den DSP’ye uzanan bir siyaset adamı olan Karaoğlan Bülent Ecevit’imiz..
Ve diğerleri..
Hepsi de “Tarsus’u il yapacağız” dedi.
Hatta ve hatta Ankara’dan haber gönderen 1980’li yıllarda dönemin başbakanı Turgut Özal “Tarsus ili hayırlı olsun” bile dedi.
Kentin dört bir yanına pankartlar asıldı.
“TARSUS İLİNE HOŞGELDİNİZ” diyerek..
Caddelerde, meydanlarda davullar çalındı.
İnsanlar kol kola girdi,el ele tutuştu ve halaylar çektiler..
O güzel haber nedeniyle insanlar sevinçten kıpır kıpırdı. Kimisi sevinçten halay çekerken kimisi sevinçten yerinde duramadı, şıkır şıkır oynadı.
Seçim bitti, ama il beklentimiz bitmedi. Çünkü 1989 seçimlerinde bize il sözü veren Özal,bunu gerçekleştiremedi.
Özal Tarsus’a geldiğinde “Bakın değerli Tarsuslular. Belediye başkanınız bizim partiden seçilmişti. Yeni dönemde yine bize oy verin, dişliler tam dönsün, zincirler kopmasın. Tarsus’ta il olsun” demişti.
Ama bizler, Başbakan Turgut Özal’ın inadına ANAP (Anavatan Partisi) Belediye Başkan adayı Veyis Kemal Erdem yerine gidip SHP adayı Bedrettin Sarpkaya’yı belediye başkanı yapmadık mı?
Eee. Biz ANAP’lı dururken, SHP’li adayı belediye başkanı yaparsak, elbette hükümetin başı da gereğini yapar(!) değil mi?
Tabi o dönem başbakan olan Turgut Özal da gereğini yaptı, ama Tarsus’u il yapmadı!
Tarsuslular demokratik hakkını kullanıp istediği partinin belediye başkan adayını seçti. Ama siz Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı olarak verdiğiniz sözü tutsaydınız Tarsus bugün il olmuştu.
Bakın Turgut Özal şimdi hak dünyasında..
Öte tarafa ne götürdü?
Orasını bilmem.
Ama Tarsus’un il hakkını verip, bu güzel dünya kentini il yapsaydı, bugün herkes tarafından rahmetle anılırdı ve ardından yüz binlerce kişi Fatiha gönderirdi..
Ve Özal adı bu kentteki caddelere, bulvarlara verilirdi.
Bakın şimdi bile Tarsus’ta Turgut Özal adında bir cadde veya sokak, bir tesis var mı?
Benim bildiğim kadarıyla Tarsus’ta Turgut Özal’ın adını taşıyan hiçbir şey yok..
Ne vardı, Tarsus’u Turgut Özal il yaptırsaydı?
Rüşvet değil, bileğimizin hakkıyla il hakkını alabilseydik olmaz mıydı?
Şimdi
Özal bu kentte bir numaralı kahraman ve bir numaralı fahri hemşehrimiz olarak
anılırdı..
Hatta ve hatta belki de kentin en güzel yerine heykeli bile dikilirdi.
Ama olmadı..
Özal dönemi bitti.
Özel bu dünyadan göçüp gitti.
Hala Tarsus il olamadı.
Ve Özal da unutulup gitti!
Tarsuslu bu kente hakkını verecek, il yapacak siyasetçiyi unutmaz.
Ona şehrin bir numaralı fahri hemşehrilik beratını ve anahtarını da verir..
Hatta ve hatta seçimlerde oyunu da gönül rahatlığı ile verir..
Ama bu kent halkının bir daha, bir daha kandırılmaya hakkı da yok, sabrı da!
O nedenle yeni genel seçimlere 6 ay gibi kısa bir süre kala ve yeni yıla girdiğimiz şu günlerde "Verin Tarsus’a il hakkını, alın oyu" diyorum.
0 Yorumlar