Büyükşehir Belediyesi, ‘Gönüllü Gençlik Programı’ kapsamında 4 farklı ülkeden Türkiye’ye gelen 8 yabancı ve 2 Türk öğrenciyi, iki hafta boyunca Tarsus Gençlik Kampı’nda ağırladı. Kampta çeşitli aktiviteler içerisinde keyifli vakit geçiren öğrenciler, Mersin’in tarihi ve doğal güzelliklerini gezme fırsatı buldu.
Mersin Büyükşehir
Belediyesi ve Gençlik Servisleri Merkezi işbirliğinde 4 ülkeden 8, 2’de
Türkiye’nin farklı kentlerinden olmak üzere toplam 10 öğrenci, ‘Gönüllü Gençlik Programı’ kapsamında
iki hafta boyunca Tarsus Gençlik Kampı’nda ağırlandı. Kampta çeşitli
faaliyetlere katılan öğrenciler, Mersin ve Tarsus’un tarihi ve doğal
güzelliklerini gezerek programlarını tamamladılar.
Tarsus Gençlik Kampı’na; Sidre
Almaz ve Melike Bülbül’ün liderliğinde İtalya’dan Alberto Ossola ve Giulia
Zanin, İspanya’dan Nil Aparicio ve Victor Molero, Meksika’dan Gustavo Verdin
Gonzalez, Emmanuel Olvera Arvizu ve Victoria De Alba De Luna, Rusya’dan ise
İana Shchednova misafir oldu.
Hem
kampta keyifli vakit geçirdiler, hem de Mersin’i gezdiler
Öğrenciler, program
süresince Gençlik Kampı’nda çevre düzenlemesi, alan temizliği, geri dönüşüm
atölyesi faaliyetleri, kampa gelen ziyaretçilerle vakit geçirme, çocuklarla
oynama, tamirat, boyama gibi dolu dolu aktivitelerle vakit geçirdi. Kamp
dışında da öğrenciler, Kanlıdivane, Adamkayalar, Kızkalesi, Cennet-Cehennem,
Astım Mağarası, Kayacık Vadisi, Lamos
Kanyonu, Saint Paul Kilisesi, Kırkkaşık Bedesteni, Tarsus Tarihi Evleri ve Tarsus Doğa Parkı’nı
gezdi.
“Özellikle Atatürk’ü ve önemli değerlerimizi anlattık”
Yabancı öğrencilere
liderlik eden Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği 2’nci sınıf öğrencisi
Melike Bülbül, şunları söyledi:
“Bu
projede 4 farklı ülkeden 8 öğrencimiz var. Bu 8 öğrenci buraya gönüllü olarak,
çalışma kampına geldi. Biz de onlara diğer arkadaşım Sidre Almaz’la birlikte
liderlik ediyoruz. Tarsus Gençlik Kampı’ndaki işlere yardımcı oluyorlar.
Çevreye, doğaya ve insanlara faydalı şeyler bırakmaya çalışıyorlar. Bu sebeple
biz onlara yardımcı oluyoruz. Arkadaşlarımız burada marangoz ustalarına yardım
ediyorlar. Örneğin boya yapıyorlar; diğer ufak, incitmeyecek, insanlara zarar
vermeyecek marangozluk işleri yapıyorlar. Etraftaki çevre düzenlemelerini
yapıyorlar. Buradaki çalışanlara, beden eğitimi öğretmenlerine yardım
ediyorlar. Buraya gelen çocukların survivor parkurunda yaptıkları etkinliklerde
onlara yardımcı oluyorlar. Mersin’i ve
Tarsus’u gezdik. Farklı yerlere, kanyonlara, doğa alanlarına, denize gittik.
Tarsus’un tarihini onlara güzel bir şekilde anlatmaya çalıştık. Özellikle
Atatürk’ü ve önemli değerlerimizi onlara anlattık.”
“Türk
kültürünü öğreniyoruz. İyi ki Mersin’i seçmişiz”
Gönüllülükle İspanya’dan gelip Tarsus Gençlik
Parkı’nda ağırlanan Victor Molero, Katalonya’da Sosyal Bilimler
Üniversitesi’nde okuduğunu söyleyerek, “Mersin’i
çok sevdim. Akdeniz ikliminden dolayı Barcelona’yı anımsatıyor. Buradayız,
burada çalışıyoruz. Çalışırken de Türk kültürünü öğreniyoruz ve pazarlık
yapmayı öğrendik. Bir gecede arkadaşım Nil ile bu programa katılmaya karar
verdik. Egzotik bir yer olmasını istedik. Daha fazla kültürel birleşimin
olacağı bir yer istedik. O yüzden Türkiye’yi seçtik” dedi.
Meksika’dan Emanuel Olvera Arzivu, “Mersin’i çok beğendim. Kebaptan,
tantuniden çok hoşlandım. Türkiye’de en sevdiğim yemekler bunlar. En sevdiğim
tatlı da baklava. Cennet-cehenneme gittik. Orayı çok beğendim. Burada şu anda
tamirat işleri yapıyoruz. Genel anlamda kampta çalışanlarla beraber çalıştım,
yardım ettim” diye konuştu.
Rusya’dan ise İana Shchednova, “2 yıldan beri çalışma kamplarına katılmak istiyordum, ama bu yıl yapmaya karar verdim. Türkiye benim için güzel bir seçim oldu. Mersin’i çok sevdim, çok hoş bir şehir. Çok sevdiğim kısımlardan biri de, katıldığım Yörük Gecesi oldu. Onların dansını öğrendim. Çok sevdim. En güzel anılarımdan biri buydu” ifadelerini kullandı.
0 Yorumlar