Mersin Büyükşehir
Belediye Meclisi’nin 2021 yılı Eylül Ayı Olağan Toplantısının 1. Birleşimi,
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında Kongre ve Sergi
Sarayı’nda gerçekleştirildi. Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nde partili ve
yakınlarının işe alınmasına yönelik iddialar üzerine, “Bakın ben ‘istediğimi çalıştırırım’ demiyorum. ‘İster kızımı, ister
oğlumu, ister yeğenimi çalıştırırım’ demiyorum. Böyle bir hakkım falan filan
yok. Bu ahlaken doğru bir yaklaşım değil. Bunu ben yapamam” dedi. Geçmiş
dönemdeki yönetime borçlanma konusunda sıkıntı yaratılmadığına değinen Seçer, “175 milyon lira para kullandırıp bir
firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis. Maşallah bu dönemki Meclis, bizim
gözümüzü açtırmıyor” diye konuştu. Seçer, 1 milyar liraya yakın borcu 2.5
yılda ödediklerini vurguladı.
“16
bin çocuğumuza ilk çantalarını teslim ettik”
Başkan Seçer, Meclis
toplantısının dilek temenniler bölümünde gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Başkan Seçer, uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitim-öğretime başlayan
öğrencilere başarılar dileyerek, öğrencilerin yüzünü güldüren “İlk Çantam”
projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Seçer, “İlimizde 26 bin öğrencimiz ders başı yaptı. 13 ilçemizde özellikle
dezavantajlı mahallelerimizdeki 180 okulda toplamda 16 bin çocuğumuza ilk
çantalarını Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak teslim ettik. Çantanın içinde;
ders malzemeleri olarak sulu boyadan pastel boyaya, kurşun kalemden silgiye,
kalemtıraşa, defterlere kadar birçok materyal bulunmakta. Çocuklarımıza başarılı
bir eğitim-öğretim yılı diliyorum” diye konuştu.
Başkan Seçer,
çocukların gelişim sürecindeki en temel gıda maddesi olan süt ihtiyacının
karşılanması ve aile bütçesine katkı sağlanmasının amaçlandığı Süt Senin Gurur
Mersin’in projesinin bu yıl da devam edeceğini söyledi.
“Beyazsineğin
kökünün ortadan kalkması için tarımsal alanlarda mücadele etmek lazım”
Büyükşehir
Belediyesi’nin yaz aylarında yoğun olarak görülen, canlılara zararı olmasa da
vatandaşlara rahatsızlık yaşatan beyazsinekle mücadelesini sürdürdüğünü ifade
eden Başkan Seçer, “Vatandaşlarımızın
yoğun şikayet ettiği konulardan bir tanesi beyazsinek. Caddelerde, parklarda yoğun bir şekilde karşılaştığımız
bir haşere. Bunlar genelde seralarda, tarlalarda yani tarım plantasyonu tarımsal
üretim yapılan arazilerde görülmekte” dedi. Beyazsineğin 1974 yılında
Kıbrıs Savaşı sonrası uçaklarla Türkiye’ye atıldığına ilişkin bir rivayet
bulunduğunu anımsatan Seçer, “Haklı
olarak vatandaş bununla mücadeleyi Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden bekliyor.
Oysa bununla mücadele edecek kurum; Tarım Orman İl Müdürlüğü bünyesinde
Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü. Bu demek değildir ki bu işten
biz kendimizi tamamen soyutluyoruz. Bizim de katkımız olmuyor değil.
Beyazsineğin kökünün ortadan kalkması için tarımsal alanlarda mücadele etmek
lazım. Özellikle sebze ve meyve yetiştiriciliğinin baş belası bütün
ilçelerimizdeki çiftçilerimize sorun yaratıyor” dedi.
Büyükşehir
Belediyesi’nin insan sağlığını tehlikeye atmayacak ve çevrenin ekolojik dengesini
bozmayacak ilaçlarla ilaçlama yaptığını belirterek, beyazsineğin yaşamının
biraz kısa olduğunu, 15 gün gibi bir sürede ortadan kalkması gerekirken bu yıl
biraz bu sürenin uzadığını söyledi.
Seçer, Kültür Park’ta
vatandaşların kullanımına sunulan WC’ler ve spor alanlarının birçok kez
saldırıya uğradığını ifade ederek, “Saldırıların
neden olduğunu bilmiyoruz. Kasti midir? Cehaletten mi kaynaklı? Ya da akli
sorunları olan insanların bu davranışları yaptığını düşünebiliriz. WC’lerimiz,
spor alanlarımız hep saldırıya uğruyor, zarar oluyor. Milli servet. Bu konuda
da vatandaşlarımın dikkatini çekiyorum. Biz de gerekli önlemleri almaya gayret
ediyoruz ama diğer kurumların, diğer kolluk güçlerinin de bize bu konuda
yardımcı olmalarını kendilerinden istiyoruz” dedi.
Nüfusu
25 bin üzerinde olan belediyelere barınak yapma zorunluluğu
Temmuz ayında yürürlüğe
giren Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Seçer, “Resmi Gazete’de Hayvan Hakları Kanunu ile
ilgili bir mevzuat yayınlandı. Orada belediyelerimizi ilgilendiren önemli bir
konu var. Yeni yasada değişikliği ile nüfusu 25 binden fazla olan belediyeler
2024 sonuna kadar, nüfusu 75 binden fazla olan belediyeler 2022 yılının sonuna
kadar barınak yapma zorunluluğu var bu düzenlemeyle. 25 binin altında olan
belediyeler ise sorumluluk alanındaki hayvanları toplayarak en yakın hayvan
barınaklarına göndermekle yükümlü kılındı bu yasal düzenlemeyle. Sokak
hayvanları kontrolden çıktığı zaman sorunlar yaşayabiliyoruz. Yarın bir gün
hayvan vatandaşa hırladı diye sizin de kapınızı müfettiş çalıp ifadenizi
almasın” diye konuştu.
Suriye’deki
petrol sızıntısı endişe yarattı
Başkan Seçer, 24
Ağustos’ta Mersin’e 210 kilometre uzaklıktaki Suriye’nin Banyas kentinde
petrolle çalışan bir elektrik güç santralinde 15 bin tonluk akaryakıtın denize
karıştığını ifade ederek, “Doğu Akdeniz
çanağında çok büyük bir endişeye sebep oldu. Meşhur bizim Akdeniz akıntıları
zaten deniz kirliliği de bu güzergahta gezintiye çıkıyor. Bazen bizim kıyıları,
bazen İskenderun kıyılarına, bazen karşı kıyılara bir sirkülasyon yapıyor. Bizi
tabi endişeye düşürdü. Şu anda Suriye’den gelen akıntı normal şartlarda
Kıbrıs’ın doğusunda yukarı yönlü İskenderun Körfezi’ne oradan da Adana
sahillerine ve Mersin’e doğru hareket ediyor. Kirlilikte bir alanda aynı
yoğunlukta bulunmuyor. Bazı yerlerde çok yoğun, bazı yerlerde öbekler halinde
hareket ediyor. Bununla birlikte deniz suyu sıcaklığı başta olmak üzere akıntı,
rüzgâr gibi koşullar ve petrolün türevi kirliliğin denizdeki durumunu,
hareketini etkiliyor” diye konuştu.
Seçer, 10 Eylül
tarihinde öğle saatlerinden itibaren şiddetli rüzgar beklendiği uyarısında
bulunarak, “Cumartesi gününe kadar
sürecek. Bu nedenle bu petrol sızıntısının tahribatı bizim sahillerimizi de
vurabilir. Bizim kıyılarda da bu petrol kirliliğini görebiliriz. Bugünkü
yapılan kontrollerde Çevre Koruma ve Kontrol Dairemizin kontrollerinde herhangi
bir şeye rastlamadılar. Ama tabi ki hazırlıklıyız. Belediye olarak 1 adet deniz
süpürgesi, 3 adet deniz denetim teknesi, 200 metre deniz bariyeri, 100 adet yağ
ve petrol emici pet ve tek kullanımlık tulum ve eldivenlerimiz hazırda
kullanılmak üzere mevcut bulunuyor. Herhangi bir tehlike gördüğümüz noktada
belediye olarak buna müdahale edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Bir
bardak suda fırtına koparacak bir durum yok”
Meclis’te gündem dışı
maddeler kısmında Akdeniz ilçesinin imar planı ile ilgili getirilen önerge önce
idareye gönderilmesi gerektiği için reddedildi. Taziye evi yapmak için imar
değişikliğinin istendiğinin iddia edilmesi üzerine Başkan Seçer, “Mesele Çay Mahallesi’ne yapılacak taziye
evi değil. Hemen yapın, biz de sizi alkışlayalım ama şimdi bunu reklam aracı
olarak kullanıp bu önergenin kabul edilmemesini gerekçelendirmeyin. Bu siyaseten
şık değil. Huzurkent Mezarlığı; bunun mazisini de biliyorum, bizzat ilgilendim;
orada Atalar Mahallesi’ne yakın bir yerde imarda işaretli mezarlık yeri var.
Huzurkent oraya götürmek istemiyor. Onlar başka bir şey söylüyor. Bizim
bizatihi ilgilendiğimiz konular. Mezarlık konuları hassas konular. Bu konuda da
Mersin’in farklı kültürleri, anlayışları var. Bunu da malzeme yapmanızı uygun
görmem. Sizin üslubunuzla konuşmak istemiyorum” dedi.
“Beni
baskı altına alarak kararımı değiştiremezsiniz”
Esnafların Parkomat
uygulamasının yeniden getirilmesini istediğini ifade eden bir Meclis üyesine yanıt
veren Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Ben
gerçekten esnaf başkanlarını buradan kınıyorum. İşte yüzleri. Hiç kimsenin
arkasından konuşmayız. Hepinizi, sizi kınıyorum. Kendileri arka tarafta
oturuyorlar. O Silifke Caddesi esnafları; bu insanlar benim yanıma geldi. Bunu
konuştuk, toplantılar yaptık. Beni az önce karşıladılar, kibarca izah ettim.
Emniyet Müdürlüğü’nü, Trafik Şube Müdürlüğü’nü siz göreve davet edin, beni
değil. Ben park insanını kontrol eden bir merci değilim. İyi niyetimle oraya Parkomat
uygulamasını başlattım. Başta siz ihlal ettiniz. Esnaf 3 kuruş Parkomat parası
vermemek için 40 dereden su getirdi. Orada iş yapan birçok esnafı tenzih
ederim, buna tenezzül etmeyenler de oldu. Bizim görevlilerimiz fiili olarak,
sözlü olarak saldırıya uğradı. Bunları da daha önce konuştuk, bunun sürdürülebilirliği
yok. Bu arada biz cep otoparkları yaptık. Özel otoparklar var. Şu anda Tevfik
Sırrı Gür Lisesi’nin yanını bitirmek üzereyiz. Bunu kendilerine dışarıda izah
ettim. Şimdi burada Akdeniz Belediye Başkanı’nın göreviymiş gibi, kendileri de
arkada oturuyor. Bu çok çirkin bir şey. Kent adına da uygun bir şey değil.
Böyle problem çözemezsiniz arkadaşlar. Bu şekilde siz beni ikna edemezsiniz.
Süreç tam tersine işler. Geleceksiniz, bunları usuletle, suhuletle
konuşacaksınız. Meclis’te onun selamı var, bunun selamı var; burada beni baskı
altına alarak kararımı değiştiremezsiniz. Doğru kararsa zaten oturur konuşuruz,
biz onu veririz ama; ‘eyvah siyasi başka baskı var, aman oy kaygımız var, aman
derneklerin bize protestosu olur’ vesaire olur deyip biz yanlış kararların
altına imza atamayız.”
Seçer, Çay ve Çilek
Mahallelerinde MESKİ çalışmalarının uzadığı ile ilgili eleştirilere de yanıt
verdi. Kendilerinin de çalışmaların bir an önce bitirilmesi için uğraştıklarını
ifade eden Seçer, yapım aşamasının bir süreci olduğunu hatırlattı. Kazı
işlemleri ile ilgili Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğini ve
AYKOME yönetmeliğine işaret eden Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Çay,
Çilek Mahallesi uzun sürdü. Ben Cumartesi oraya gideceğim. Sizin davetiniz üzerine
değil onların daveti üzerine. Eğer siz de gelirseniz size programımın saatini
bildireceğim, beraber gidelim. Özel Kaleminize bildireceğim. Ben önceki gün
sabah Çay İlköğretim Okulu’na gittim; oradaki çocuklara çanta dağıtımı için.
Ben o sokağa girdiğimde yanımdaki arkadaşlara dedim; ‘bu yollara gelen
şikayetlerde %100 haklı vatandaş’. Bunların yapılması lazım ama bunun bir
süreci var. Şimdi bu kavga; tırnak içinde ‘kavga’. Kavga falan yok ortada.
Kavgayı Sayın Gültak tek taraflı çıkarıyor. Ben oradaki insanlarla, muhtarla
konuşmuyor muyum, rahatsızlıkları bilmiyor muyum? Dedik ki; ‘biz bir an önce
bunu yapalım’, daire başkanlarım da buradadır. Toplantıda ne sözler sarf
ettiğimi de, birilerine ajitasyon yapma değil arada sorarsınız. Biz o günden
beri çırpınıyoruz. Yüklenici müteahhit; bu düktil borular var; kendisi
yurtdışından getiriyormuş. Yanılmıyorsam 1600 metre kalmış diğer borularda da.
Yani %90’lık kısmı tamamlanmış ve bitecek. 11 Ekim’de de bitirmek zorunda. Adamın
süresi var. Ben müteahhiti davet ettim, buraya gelmeden önce toplantı yaptık.
Gelsin kardeşim bu adam, derdi ne? Bu müteahhitin bizden 1 TL alacağı yok, hak
edişi yok. Yeter ki bitirsin. Hak edişi getiriyor, ertesi gün hesaba. Gidiyor
boru sipariş ediyor” diye konuştu.
“Bunlar
kimseye oy kazandırmaz”
Müteahhitler
Konfederasyonu’nun 15 gün yapım işlerini durdurma kararı aldığını hatırlatan
Seçer, “Çimento fiyatları, o fiyatları,
bu fiyatları. Şimdi diyorsunuz ki; ‘genel siyaset yapmayalım’. Ya kardeşim
ekonomide bir daralma var, sorun var, o var, bu var, bilmiyorum var, bir şey
var. Bu insanlar sıkıntıda. Şimdi bunu götürüp getirip siyaset malzemesi yapıp;
ne yapacak Çay Mahallesi’ndeki vatandaş bu söylemlerinden bir dahaki seçimde
sana oy mu verecek? Vallahi de 1 tane vermeyecek, billahi de 1 tane vermeyecek.
Eminim buna. Bunlar kimseye oy kazandırmaz. Orada bir sorun varsa gelin beraber
çözelim. Ben Cumartesi günü oradayım. Müteahhitin işi bitirme tarihi 11 Ekim.
Sıkı takip ediyorum, 3 aydan beri takip ediyorum. Bir taraftan niye yapmıyorsunuz?
Ben yapacağım onu da söyleyeyim, yönetmelik burada. 200 abonemiz kalmış.
Abonelikleri de bağlıyoruz bu arada. Ama teknik olarak diyorlar ki; ‘biz eski
sistemde vanaları kapatıp, yok edemezsiniz, siz oraya bir tane asfalt
dökemezsiniz. Biz orayı herhangi bir sıkıntıda bozmak zorunda kalırız, teknik
olarak buna müsait değil. Bu mahalleler 30 yıldır işlem görmemiş, su ikinci
kata 10 yıldır çıkmıyor. Geçen 5 yılda niye dönüp bakmamışlar? Bu yıl geldik,
hemen yapabildiğimiz kadarıyla, hizmette kısıtlanmış ya da geri kalmış,
unutulmuş yerlere yöneldik. Adalet dağıtmak için yapıyoruz bunu. Elvanlı’ya
yapmadık mı, 6 milyon lira içme suyu şebekesi için para harcamadık mı? Her yere
biz hizmet yapıyoruz ama bunu lütfen siyaset malzemesi yapmayalım, bizlere yakışmıyor”
dedi.
“Bunlar
doğru üsluplar değil, yapmayın”
Akdeniz Belediye
Başkanı Mustafa Muhammet Gültak’ın mahalle ziyaretlerinde Büyükşehir
bürokratlarını arayarak konuşmaları
hoparlöre almasını da doğru bulmadığını ve suç olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Bir de Sayın Gültak bir ricam olacak.
Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Mahallelere gidiyorsunuz ya, şunu yapmayın;
bürokratların onuru inciniyor. Biz de siyasetçiyiz. Siz bunu yapıyor musunuz?
Beni arayıp megafon açıyor musunuz, dinletiyor musunuz? Bu çok doğru bir şey
değil. Hiçbir belediye başkanını şikayet etmiyor ama Gültak sizi şikayet ediyor
bürokratlar. Bunu lütfen yapmayın. Bu insanların da izzeti nefsi var. Orada
oturuyor muhtarla; ‘söyle bakalım bana genel müdür vekili siz burayı ne zaman yapacaksınız?
Bunlar doğru üsluplar değil, yapmayın. Arayın, davet edin. Siz gitmeyin, davet
edin. Bir tane davetinize icabet etmeyen bürokrat olursa lütfen benim haberim
olsun. Buna kimsenin hakkı yok, gelirler sizleri bilgilendirirler. Bu doğru bir
şey değil, şık bir şey değil. İki insan arasında konuşulan, siz suç
işliyorsunuz. Doğrular neyse onları konuşacağız” diye konuştu.
“Hukuk
işlediği zaman hepsi Hanya’yı Konya’yı görür”
Liman girişinde tır
trafiği yoğunluğunu da hatırlatan Başkan Seçer, “Şu liman konusunu gündeme getiriyorum. Sayın Vali’yi ziyaretimin
üzerinden 1.5 ay geçti. Henüz bir sonuç da alamadım. Kırılmayın ‘devletin
bürokratı’ dediğimizde. Devlet terbiyesi almış bürokratlar beni çok iyi
anlıyorlar, onların içi daha çok yanıyor. İktidarların bürokratı oldu mu bu
ülke çürür. Bunu da bir not olarak belirteyim. Kimseyi tehdit falan etmiyorum.
Hukuk işlediği zaman hepsi Hanya’yı Konya’yı görür. O dönemde, bizim dönemde,
sizin dönemde, öbürünün döneminde; böyle bir rövanş anlayış derdimiz de yok ama
‘demokrasilerde çareler tükenmez’ demiş rahmetli Demirel” dedi.
“İnşallah
Erdemli’ye daha büyük eserler, hizmetler yapmayı Allah nasip etsin”
Bir Meclis üyesinin
Lamos Köprüsü için teşekkür etmesi üzerine Başkan Seçer, “Lamos Köprüsü güzel bir çalışma oldu. Emeği geçen herkese ben de
teşekkür ediyorum. İnşallah Erdemli’ye daha büyük eserler, daha büyük hizmetler
yapmayı Allah nasip etsin” dedi. Bakanlıklarda işlem dosyası bekleyen çok
sayıda projeleri bulunduğunu ifade eden Seçer, “Tarsus Kültür Merkezi yapım işi. Tahsis meselesi. Orası belediye
hizmet alanı, sosyal ve kültürel hizmet alanına dönüştüreceğiz belirli bir
kısmı, onu bekliyoruz. 2 hal yapım işi var. Biri Bozyazı, biri Anamur. Her şey
hazır. Taş Bina restorasyon yapım işi var bu yıl yetişmeyecek. Çünkü biz
çıkamıyoruz. Şimdi yeni yerlere taşınacağız. Bunlar benim kucağımda bulduğum
sorunlar. Ben daha pratik çözmek istiyorum. Macit Özcan Spor Kompleksi hizmet
binası, bunlar revizyon ve bakım. Yine bunlar bakanlık iznine tabi. Çünkü orada
bazı statü değişiklikleri istiyoruz. Bunları çoğaltabilirim. Yaptığımız iş şu
veya bu nedenle bu yıl yetişmeyecek projelerin ödeneklerini hemen ulaşıma
aktaralım. Bu 56 araçlık alıma çıkalım. 56 aracın 26’sı Tarsus. Bunlar dizel 9 metrelik.
Bunlar daha çok kırsal mahallelere çalışacak. Sadece Tarsus için değil. Bizim
87 CNG’li aracımız geldi. 100 CNG’li aracımız da gelecek yıl Mayıs ayına kadar
gelecek. Artık gelecek yıl 2022’nin Mayıs’ına kadar toplamda 230 civarında 12
metrelik ya da körüklü ya da 9 metre, 56’sı dizel diğeri CNG’li otobüs filomuza
katılmış olacak ve tamamına yakını yenilenmiş olacak. Artık konforlu, gıcır
gıcır arabalarımız olacak” dedi.
“Niye
Diyarbakırlı, Erzurumlu, Trabzonlu gelmesin, belediyemin ihalesine girmesin”
Erdemli Hali’nin
satışına neden karşı oldukları konusunda Cumhur İttifakına soru yönelterek
konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, devamında şunları söyledi:
“Siz
bu halin satışına niye karşısınız, komisyonda bekletiyorsunuz? Niye karşısınız,
bana bir söyler misiniz? Kanun diyor ki: ‘Sen’ diyor, ‘Belediye olarak hali
yaptın. Bunun % 50’sini satabilirsin. Kalanını da kiraya verirsin ama
birliklerin hakkını koru, kooperatiflerin koru. Orada yarım kalmış bir otogar
var. Bırakmış mı müteahhit? Adamın işi bozulmuş bırakmış. Biz oradaki arsa
sorununu da çözdük mü Sayın Başkan? Hukuki olarak satın almayı kabul ettim bir
baktık ki zaten arsa bizimmiş. Bu da doğru mu? Satın almayı kabul ettim, satın
almayı. Yeter ki Hal’e başlayayım diye. Bakın tekrar söylüyorum. Satın almayı
kabul ettim. Bir baktım hukukçular dedi ki: ‘Ne satın alması zaten bizimmiş.’
Geriden gelen, devir teslimlerden gelen. Yani bu kadar samimi ben çaba
göstereceğim, ihaleye çıkacağım, şu anda inşaat başlamış satışa çıkacağım,
‘Efendim dışarıdan birileri gelip alırsa?’ Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan
herkes Türkiye’nin her noktasında alışveriş yapabilir. Var mı böyle bir şey?
Her noktasında kamu ihalelerine girebilir. Ne demek? Ben bir taraftan satışını
gerçekleştirirken, bir taraftan da halin süratle yapımını yapacağım. Niye
engelliyorsunuz? Niye tutuyorsunuz siz bunu? Yani buradan Erdemlili bir tüccar
gidip Diyarbakır’da halden yer alamıyor mu? Erzurum’dan, Trabzon’dan alamıyor
mu? Niye Diyarbakırlı, Erzurumlu, Trabzonlu gelmesin, belediyemin ihalesine
girmesin? Zaten hakkı neyse o. Türkiye’nin her tarafından insanlar gelebilir. O
zaman yasaları değiştirin. Deyin ki bana: ‘Kendi bölgenin dışında tüccara
satamazsın.’ Böyle bir şey yok. Bu ülke yasa, kanun devleti. Hukuk da yasalarla
şekillenir. Böyle şey olmaz?”
“Siz
istediğiniz kadar ‘Ayrımcılık, gayrımcılık yapmıyor’ deyin, bu rakamları takla
attıramazsınız”
Erdemli mezbahasına yer
ve izin problemlerinin olmadığını da söyleyen Seçer, “Ancak Tarım Bakanlığı Kırsal, Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Programı kapsamında
yardım yapacağını açıkladı. Küçük kapasiteli yeri büyütme kararı verildi. Ancak
proje kapsamında Bakanlıktan para gelmedi. Şu anda biz kendi imkanlarımızla
yapıyoruz. Bisiklet yolu da yaparken bize hibe gelecekti. Ben o kadar dedim
‘Vermezler’, yok ‘Verirler’ dediniz. Aha vermediler şimdi cebimizden
yaptırıyoruz. % 97’si Çevre Bakanlığı’nın yaptığı yardımların Cumhur İttifakı
belediyelerine, %3’ü diğer belediyeler. Şimdi ülke gerçeği bu. Siz istediğiniz
kadar ‘Ayrımcılık gayrımcılık yapmıyor’ deyin, bu rakamları takla
attıramazsınız” dedi.
“Ferat Başkan biz Ankara’ya beraber gitmedik mi?”
Tahsisler üzerine de
Meclis’te yapılan açıklamalara ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Başkan
Seçer, “‘Bizim gücümüz nedir ki?’
dediniz. Sizin gücünüz zaten sadece bana yetiyor. Hükümete yetmiyor, değil mi
Sayın Topkara? Tahsisler için ben de çırpınıyorum. Ben de her şeyi yapmaya
gayret ediyorum. Ferat Başkan biz Ankara’ya beraber gitmedik mi? Hangi konu
için gittik? Sizin düzenli depolama tesisi için. Katı atık depolama tesisi bir
de Otluca. İkisi de hayati önem taşıyor dedik. JICA paketinde çıkacak demediler
mi? İller Bankası Genel Müdürü demedi mi? Buyurun Cumhur İttifakı’na mensup Ferat
Başkanımız burada. Biz de döndük geldik. Geçtiğimiz hafta MESKİ gitti, dediler
ki; ‘Biri tamam, diğeri yok’. Niye diğeri yok? Cumhur İttifakı’na mensup
belediye başkanı olsaydım, kaldırır telefonu ‘Niye yok?’ derdim. Ama şimdi
benim de gücüm size yetiyor, ‘Niye yok?’ Siz bir arayıp sorun. Anamur’da MHP’li
belediye yok mu? AK Partili belediye yok mu? Aydıncık’ta, Bozyazı’da MHP’li
belediye yok mu? Verselerdi efendim. Yıllardır bekliyor proje. Ben dün
kaynağına kadar gittim Anamur’da. Çaltıbükü’ne kadar, suyun kaynağına kadar
gittim. Verin kardeşim, ben yapmak istiyorum. Ben kaçmıyorum ki işten” diye
konuştu.
“175
milyon lira para kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis”
TV ekranlarında
söylediği sözleri Meclis’te de söylediğini dile getiren Başkan Seçer, şu
ifadeleri kullandı:
“Bana
yardımcı olduğunuz konular var. Bunu da söylüyorum. Bire bir de hepinizin
değerli insanlar olduğunu, ilişkilerimizin son derece iyi olduğunu da
söylüyorum. Bunu da televizyon ekranlarında söylüyorum. Hepinize saygı, sevgi
duyduğumu her yerde söylüyorum. Onları görmüyorsun ama senin işine gelmeyen
tarafı ‘Şak’ diye onun fotoğrafını çekiyorsun. Onun da fotoğrafını çek Sayın
Topkara. Bakın engelleme yoksa biz söylemeyiz. Şimdi ben bugün komisyona yine
hakkım olan, zaten şu anda yargıya gittik. Keşke geçtiğimiz yıl gitseydim.
Bugün elimde evrak olaydı. Onu da benim hatam olarak kendime kızıyorum. Yargı
benim lehime kara verecek. Sen bana bütçeyi onayladın. O borçlanma yetkisini
vermek durumundasın hukuken. Bakın başka da bir şey söylemeyeceğim. Diğer
konularını bırakıyorum işin. Ama vermiyorsun, bunun adı ne? İşte sen
söylüyorsun Lamos Köprüsü. Ben ne dedim? O bölgeden bana oy çıkmıyor mu dedim.
‘İhtiyaç var’ dediniz ‘tamam’ diyorum. Anamur, benim kalem mi yani tabiri
caizse siyasi kalem mi? %50, %60 oy mu çıkıyor oradan? Ama ihtiyacı var
Anamur’un buna. Onun için ben koşturuyorum. Yapmayın bunu. Geçen dönem burada
Meclis üyelerimiz var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Meclis üyeleri var, o
dönemin il başkanı var. Maşallah güzel trafik polisliği yapılmış kimseye ‘Dur’
denmemiş. Gelene ‘Geç’, gidene ‘Geç’. Kimse dememiş ki bu kadar parayı ne
yapıyorsun? 2018’in 12’nci ayında geçtiğimiz döneme 175 milyon lira para
kullandırıp bir firmaya ödeten Meclis’tir geçtiğimiz Meclis. Maşallah bu dönem
ki Meclis, bizim gözümüzü açtırmıyor.”
“2.5
yılda 1 milyara yakın borç kapattık”
2.5 yılda 1 milyar
liraya yakın borcu kapattıklarını ifade eden Seçer, “Şimdi, eskiyi öde ama yeni yaptıklarına yok. Ne olacak? Yıl bitecek, 5
yıl bitecek, eskinin borcu da bitecek Vahap Seçer geriden kalan borçları
ödeyecek. Sadece banka borcu 1 milyar 561 milyon lira. 1 milyar liraya yakın
para ödedim. Bu yıldan sonra rahatlıyorum çok şükür. Ben 1 milyar liraya neler
yapmazdım? Erdemli’yi daha da ihya ederdim. Anamur’u, Tarsus’u, Çamlıyayla’yı,
Mut’u, Gülnar’ı, Silifke’yi; her tarafa yol yapardım. Ne oldu? Para ödüyorum.
Ödeyeyim, bari yarısını verin. Hem ödetin bana eski faturayı, yapma Sayın
Topkara. Siz siyasi olarak deneyimlisiniz. Şimdi bu adalet diyorsanız hiç lafım
sözüm yok” diye konuştu.
“Bir siyasi iktidarın ‘emir eri’ gibi çalışan bürokratların önünde
bırakın ceketimi iliklemeyi, saygı bile duymam”
Başkan Seçer, Meclis
üyelerine bir uyarıda bulunmak istediğini belirterek, “Belediyelerin personel konusuna girerseniz taraflı, tarafsız hangi
parti olursa olsun, hangi Meclis üyesi olursa olsun bu işin içinden
çıkamazsınız. Ben bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kamuoyuna da iyi bir
görüntünüz olmaz. Senin dayının oğlu çalışıyor, onun amcasının oğlu çalışıyor…
Hiçbirine alınmadım bizatihi ‘sizin yakınlarınız’ dediniz. Yanlış duymadıysam,
yanlış duyduysam hiç girmeyeceğim o konuya. Bakın ben ‘istediğimi çalıştırırım’
demiyorum. İster kızımı, ister oğlumu, ister senin yeğenini çalıştırırım
demiyorum. Böyle bir hakkım falan filan yok. Bu ahlaken doğru bir yaklaşım
değil. Bunu ben yapamam. Ama bu konuyu burada kapatayım. Sayın Topkara sürpriz
yaptınız. Yine deneyimlisiniz o golü nasıl kaçırdınız anlayamadım. Nasıl
yaptınız bu hatayı? Bu işlere girmeyeceksiniz. Bu işlere girdiğimiz zaman bu
Meclis’in seviyesi düşüyor. Kamuoyunda bakın halk kavga izlemeyi çok sever ama
kavga edeni sevmez. Benden size tavsiye bunu yapmayalım ve bu konuyu da burada
kapatıyorum. Bürokratlar ve valiler, kaymakamlar, hangi bürokratı katmak
isterseniz katın. Onlarla ilgili söylediklerim, ben devletin bürokratına saygı
duyarım. İşbirliği yapmaktan keyif alırım. Bu ülkede taş üstüne taş koyan her
türlü bürokratın önünde ceketimi iliklerim. Ama bir siyasi iktidarın ‘emir eri’
gibi çalışan bürokratların önünde bırakın ceketimi iliklemeyi, saygı bile
duymam. Bunu da buradan çok net açık ifade edeyim.”
0 Yorumlar