Mersin
Büyükşehir Belediye Meclisi temmuz ayı ilk toplantısında yaşanan olaylarla,
Mersin gibi bir şehri koltukta oturan bir adamın nasıl yönetemediğine şahit
olduk.
Nasıl
mı? İşte böyle!
Adam,
kaykıldığı koltukta, çoook yükseklerden müstehzi bir ifadeyle sesleniyor
-
Tehdit mi alıyon Volkan Şeker!
Volkan
Şeker kim?
Mut
ilçemizin Belediye Başkanı, ama koltukta oturan adamın ifadesine bakarsan hiç
kimse!
-
Tehdit mi alıyon Volkan Şeker!
Volkan
Şekerin ne demesi gerekirdi bu üsluba göre?
-
Ne diyon sen ya!
Hak
ettiği cevap budur o üslubun…
Koltukta
oturan adam, yine bir başkasına sesleniyor
-
Zafer bey tehdit mi aldınız!
Bu
nasıl bir üsluptur?
Kendine
soru yöneltene tehdit mi aldınız diye soruyor.
Acaba
tehditle iş yapmaya kötü mü alıştırdılar adamı, mevcut ortak pek işlerini
gönülle dayalı yürütmez de…
Gelelim
son konuya, Başkan Atsız Afsın Yılmaz’a yönelik programlı saldırıya…
Başkan
Yılmaz söz alıyor, gayet nazik, saygı ve selamla başlıyor söze ve bir soru
soruyor.
-
Bu ekrandaki gösterilen mevzunun gecikme zammı yok mu?
-
Var, diyor koltuktaki adam.
Başkan
Yılmaz soruyor
-
Peki nerede?
Öyle
ya tüm yandaşlarınla besleme gazetecileriyle birlikte kopardığın yaygara “bana
borçlanma yetkisi vermiyorlar! Param yok diyordun.
Belediyenin
öz kaynağı gecikme zamları nerede?
Koltukta
oturan adam ne cevap veriyor?
-
Var var da, evraka dayanmayan beyanlar?
Peki,
gecikme zammı denilen şey nasıl evraka dayanmaz?
Kişi
başına salınan köy salması mı bu?
Başkan
Yılmaz, “sorunların çözülmesi için buradayız, bu konuları sükunetle
çözebiliriz..” diyor.
Konuşmasında
hiçbir sıkıntı yok.
Olmadı.
Amaç hâsıl olmadı!
Zaman
ilerliyor.
Bir
söz geçiyor… Duyamıyoruz.
MHP’li
Tat soruyor:
-
Bunu bir tehdit olarak mı kullanıyorsunuz?
Koltuktaki
oturan adam
-
Kim nasıl isterse öyle anlasın…
Bu
adama yandaşları sütun sütun övgü döşerken meclisi nasıl germeye çalıştığını,
başaramadığı görevin üzerini nasıl bir örtüyle kapatmak istediğini yazmıyorlar,
yazamazlar!
Söz
isteyenler oluyor
Koltukta
oturan adam:
“ Ben istediğim zaman söz veririm” diyerek
keyfinin her şeye hakim olduğunu söyleyip “ yeterli müzakere yapıldı” hükmünü
ortaya koyuyor.
Koltukta
oturan Adam bu şekilde sözü istediğine istediği zaman verme hakkını oraya koyup
kimseye de söz hakkı vermeyince Başkan Yılmaz buna itiraz ediyor.
Etmemesi
mi gerekirdi?
Bu
salonda bulunan bunca seçilmiş insanı bostan korkuluğu gibi mi görüyorsunuz?
Haklı
olarak diyor ki Başkan Yılmaz:
-
Bir dahaki oturumda burada kimse konuşmaz, kendiniz konuşup kendiniz
dinlersiniz o zaman!
Burada
bir tiyatro oynanıyor.
Evet,
tespit doğru, tiyatro gibi bir tezgâh kurulmuş, asıl mesele de Toroslar
Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz!
Olayın
sonunda Koltukta Oturan Adamın kalemşörlerinin hemen harekete geçmesi bunu net
olarak gösteriyor.
-Agresif
başkan
-
Sorunlu başkan
-
Çözümsüz başkan
-
Halktan uzak başkan
Niçin
peki?
Çünkü
CHP’nin tüm ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediye başkanının toplamında daha
fazla zaman halkla vakit geçirmiş, hizmetlerini bire bir halkın arzusu
doğrultusunda gerçekleştirmiş, devraldığı devasa borca rağmen hizmeti
aksatmamış parlayan bir hizmet adamı var!
Tiyatro
devam ediyor.
Birisi
yazmış…
Afşın
Yılmaz’ın seçilmesi Hamit Tuna’nın suçu diye.
Bize
göre de Hamit Tuna bu yaşananlardan dolayı suçlu.
Seçimi
kaybederek büyük şehir belediye başkanlığını boşa düşürdü…
Bir
diğeri Aslanköyde halkla konuşup halkın Koltukta Oturan adamı ne kadar takdir
ettiğini, Afşın Başkanı ne kadar ayıpladıklarını, “tüh be biz ne yapmışız,
keşke Torosları da Koltukta Oturan adama verseydik” dediklerini
yayınlayacakmış.
Ne
diyordu atalar? Kervanın yürümesi ile ilgili bir şey demişlerdi…
Başkan
Afşın Yılmaz sadece Torosların değil Tüm Mersin halkının sesi olmuştur!
Kutluyoruz.
Nil Kaýa
0 Yorumlar