Sağlık-Sen
Mersin Şube Başkanı Hasan Özer, 2004 yılında uygulanmaya başlanan döner sermaye
sisteminin gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun haline geldiğini
söyledi.
Özer,
yaptığı açıklamada; Bu sistem nedeniyle özellikle son 6-7 yıldır, meslek ve
unvan bazındaki farklı hak edişler, sağlık çalışanları arasında memnuniyet
sınırlarının ötesinde ne yazık ki kargaşaya yol açtığını, gerek hekimler arasında
gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir
paylaşıma imkan vermemektedir. Denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
‘’Sorun
ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya
doğru ilerlemektedir. Endişemiz ve aynı zamanda umudumuz, sağlık sistemine
dolayısıyla insanımıza zarar verici noktalara ulaşmadan çözüme kavuşmasıdır.
Çözüm
amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır,
olmayacaktır da. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle yürürlüğe konulan
uygulama bunun en son örneğidir. Bu yönetmelik değişikliğiyle, kısmi çözüm bir
yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır.
Şöyle ki
yapılan değişiklikle birkaç meslek grubunun lehine adım atılırken, sayıları yüz
binleri bulan hekim dışı sağlık çalışanları tam bir hayal kırıklığına
uğratılmıştır.
Hakkaniyetle,
adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün
değildir.
Döner
sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alınteri temelli dengeli
ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı
kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenleme, sorunun derinleşmesinden
başka bir işe yaramayacaktır.
Bu
çerçevede, salgınla mücadele sürecindeki uygulamalara baktığımızda da ne yazık
ki benzer olumsuzlukları görüyoruz.
Bakanlık, sürecin en başında, performansa bakmaksızın
belirlemiş olduğu usul ve esaslar çerçevesinde;
• Pandemiyle mücadelede direk yer alan
hekimler için tavandan,
• Diğer hekimler için ise kadro ve
ünvanlarına göre tavanın % 45 ile 75 aralığında,
• Hekim dışı sağlık çalışanları için
ise tavandan ek ödeme verileceği yönünde karar aldı.
Ancak
perfomansa dayalı ek ödeme sisteminin adil ve hakkaniyetli olmadığı, mevcut
sorunları çözücü özelliğinin kalmadığı, ihtiyaçları karşılamadığı gibi
nedenlerle, zorlu salgın günlerinde sağlık çalışanlarında ciddi huzursuzluklara
yol açmıştır.
Daha
vahimi, salgın süresince, hakkaniyetli olmasa da tüm sağlık çalışanlarının
yararlanacağı açıklanan ek ödeme desteği, alınan yeni bir kararla, salgınla
mücadele eden sağlık çalışanları ile sınırlandırıldı.
Üç aylık
dönemi kapsayan ek ödeme desteği uygulamasında da süre uzatımına dair yeni bir
karar olmadığı için 15 Temmuz itibarıyla sona gelinmiştir. Bu yanlıştan acilen
dönülmelidir.
Neticede,
sağlık çalışanlarının salgınla mücadelesi devam etmektedir. Sağlık çalışanları,
hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip
ek ödeme desteğinin her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmesini
beklerken, 15 Temmuz itibarıyla uygulama sona ermiştir.
Sistemi;
çalışanların bir kesimini maksimum düzeyde memnun ederken, bir diğer kesimini
daha az memnun ederek veyahut memnuniyetlerini sıfırlayarak sağlıklı bir
şekilde sürdürmek mümkün değildir.
Sonuç
olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın
terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son
verilmelidir.
Sağlık-Sen
olarak, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve
huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten
soğutan döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gerektiğine
inanıyoruz ve bu yöndeki çağrımızı bir defa daha tekrarlıyoruz. Hakkaniyeti
esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması mümkündür ve bunu her
platformda muhataplarımızla paylaştık. Yol yakınken, bu yanlıştan bir an önce
dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir. Unutulmamalıdır ki
sağlık çalışanlarının yüzü gülerse, Türkiye güler.”
0 Yorumlar