22 MART TARİHİ DÜNYA SU GÜNÜ
Mersin Ziraat Mühendisleri Odası açıklaması.. ''1993
yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Mart tarihini DÜNYA SU GÜNÜ olarak
ilan etti. Dünya Su Günü, artan su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın
sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olarak vurgulanır.
Su, bildiğimiz gibi canlı yaşamını sürdürmek için
mutlak gerekli olan bir varlıktır. Korunması ve her damlasının boşa
harcanmaması başta devlet olmak üzere tüm kesimlerin en önemli görevidir.
Küresel iklim değişikliği felaketi göz
önüne alınarak, su ile ilgili ciddi tedbirlerin yetkililerce acilen hayata geçirilmesi kaçınılmaz bir
gerekliliktir.Zira biz, SU FAKİRİ BİR ÜLKEYİZ….
Birleşmiş Milletler 2030 yılında dünya nüfusunun
artacağını, suların %80’inin çoğunlukla sulama alanlarına gideceğini
belirtti.Suyun korunmasını önemseyen gelişmiş batı ülkeleri, su kaynaklarının
korunmasına ilişkin hukuki düzenlemeler yapmaktadırlar. Başta canlı yaşamının
sürdürülebilirliği olmak üzere, tarımsal üretim açısından da yaşamsal bir önemi
olan su kaynaklarının korunması ile ilgili olarak batı toplumlarının bütün
kesimleri bilinçlenmiş durumdadır. Batılı ülkeler su kaynaklarına zarar verecek
her türlü yapılaşmayı önlemekte, planlı ve bilimsel bir bakış açısıyla suyun
korunması için tüm kesimlerin ortak fedakârlık yapmasını sağlamaktadırlar.
Kişi başına düşen yıllık su miktarına göre ülkemiz su
azlığı yaşayan ülkeler sınıfındadır. Kuraklığa karşı tedbir almak, su tasarrufu
yapmak zorundayız. Tarımda sürdürülebilirlik açısından tarımsal üretim sulaması,
ürünün kalite ve veriminin artırılmasında önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda
yer altı sularının aşırı tüketilmesi nedeniyle ülkemizin birçok bölgesinde su
sorunu görülmeye başlanmıştır. İşlenebilen 19 milyon hektar tarım arazisinin 3
milyon hektarı yağışların azlığı nedeniyle her yıl nadasa bırakılmaktadır.
Ülkemizde sulamaya açılan alanların büyük bir kısmında da hala geleneksel yüzey
sulama yöntemleri uygulanmaktadır. Salma, tava ve karık sulama yöntemleriyle
sulanan alanlarda su kaynakları etkin kullanılmamaktadır. Yüzde 70’e varan su
tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerini kurmak, su kayıplarını
azaltmak, aşırı ve yanlış sulamanın topraklarımıza ve çevreye verdiği zararlı
etkileri en aza indirmek zorundayız. Vahşi sulama dediğimiz yüzey sulama
metodlarına son vermemiz şarttır. Tarım alanlarında su kullanımını azaltmak
için bitki ve toprak su istekleri göz önüne alınarak uygun sulama teknolojisi
kullanımı zorunlu hale getirilmelidir.
Kısaca söylemek gerekirse, çiftçimiz, başta girdi
maliyetlerinin yüksekliği olmak üzere, tarımsal riskler ve uygulanan yanlış
politikalar karşısında, mucizevi bir şekilde üretim yapmaya devam etmektedir.
Su sorunu da buna eklenince tarım faaliyetine ara verecektir. Bunun böyle
sürmemesi için ekonomik tarımsal kalkınma modeli olan kooperatifçiliğin acilen
her bölgede hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Mersin Yönetim Kurulu Adına
Başkan Necmi BİRİM
0 Yorumlar