Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Dr. Baha Toygar
artık gelenekselleşmiş olan bu etkinlikleri yapma amaçlarının 2002 yılında
vefat eden babaları Bahri Toygar’ın adını yaşatmak olduğunu söyledi.
Dr. Baha
Toygar ayrıca “bu projeyi hayatını çocuklarının eğitimine adayan, onurlu,
dürüst ve topluma yararlı bireyler yetiştiren tüm anne ve babalara armağan
ediyoruz, babamız Bahri Toygar’ın adı artık bütün fedakâr anne-babaların ortak
adıdır” dedi.
Daha sonra “BEYİN KANAMALARI VE İNME” konulu
sempozyuma geçildi.
Sempozyumu yöneten Dr. Okan Toygar geçmiş yıllarda yapılan
Bahri Toygar Sempozyumları ile ilgili bilgi verdi ve bugüne kadar yapmış
oldukları etkinliklerde her zaman toplumda sık görülen, sakatlık ve ölümlere
neden olan ve erken tanının önemli olduğu halk sağlığı sorunlarına
değindiklerini ve erken ve yerinde müdahale edilmediği takdirde % 40-50
oranında ölümle sonuçlanabilen beyin kanamalarının bu nedenle toplantının
konusu olarak seçildiğini söyledi.
Sempozyumda konuşmasını gerçekleştiren BAU Tıp
Fakültesi Dekanı ve Beyin Cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç, beyin kanaması
geçiren ve aralarında Orhan Veli, Ebru Gündeş, Can Yücel, Hulusi Kentmen, Ayhan
Işık, Michael Schumacher, Melih Cevdet Anday, Özdemir Asaf ve Oğuz Atay gibi
pek çok ünlü ismin bulunduğu isimleri dinleyicilerle paylaştı.

Yaptığı konuşmada beyin kanamasının tanısının nasıl
konulduğu hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Türker Kılıç, “Hekimlerin
yapacağı nörolojik muayenenin sonucunda ense sertliği, bedenin çeşitli
yerlerinde nörolojik bozuklukların bulunması ve göz dibi muayenesinde bazı
bulguların saptanması beyin kanaması tanısını koymaya yardımcı olur” dedi.
Beyin kanamasından korunma yollarına da değinen Kılıç, “Beyin kanamalarını
önlemenin ve korunmanın en etkili yolu kan basıncını kontrol altına almak ve
normal sınırlar içinde tutmaktır. Bunun için verilen ilaçların düzgün
kullanılması, gerekiyorsa fazla kiloların verilmesi ve düzenli olarak egzersiz
yapılması önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Beyin kanaması tedavisinde amacın hayatı kurtarmak,
bulguları gidermek ve kanamanın sebebini ortadan kaldırmak olduğunu dile
getiren Prof. Dr. Türker Kılıç, “Eğer kişinin bilinci açıksa yatak istirahati
oldukça önemlidir. Bu aşamada kafa içi basıncını arttıracak her türlü
etkinlikten kaçınılması gerekir. Bu da aşağıya doğru eğilmek, gerinmek, aniden
pozisyon değiştirmek ve benzer şeylerdir.” diyerek sözlerini noktaladı.
Prof. Dr. Türker Kılıç’ın dinleyenlerin sorularını cevaplamasının
ardından, Dt. Elife Toygar Turgut’un yaptığı teşekkür konuşması ile sempozyum
sona erdi.
0 Yorumlar