Tarsus Belediyesi Mevlid Kandili münasebetiyle
düzenlendiği Mevlid-i Nebi Özel programı Tarsus Spor
Salonunda düzenlendi.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) doğum yıldönümü
nedeniyle Belediyenin düzenlediği Mevlid-i Nebi Özel Programı'nda gönüller mest
oldu.
Fatma Beyza Gündoğan’ın sunumunu yaptığı programda
Serdar Tuncel şiirleriyle Ömer Tuğrul İnançer sohbetiyle, Ömer Karaoğlu
İlahiler ve ezgilerle izleyicileri mest etti.
Tarsus Belediye Şevket Can, konuşmasında Hz.
Muhammed (SAV)’in doğuşunun insanlık tarihinin en önemli olayı olduğunun altını
çizdi.
Başkan Can, “Alemlere rahmet olarak gönderilen
Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in doğum yıldönümünün; tüm insanlığa
barış , huzur , mutluluk ve adalet getirmesini diliyorum. Bundan tam 1447 yıl önce yeryüzünde önemli gelişmelere sebep
olan bu kutlu doğum, insanlık tarihinin en önemli olaylarından birisidir. Çünkü
peygamberimizin dünyaya geldiği dönemde, insanlar her türlü değer ölçülerini
yitirmiş, yollarını şaşırmışlardı. Küfür ve haksızlık gönülleri karartmıştı.
Sosyal hayat bozulmuş, ahlak tamamen kokuşmuştu. Kadınlar esir muamelesi
görüyor, bir eşya gibi alınıp satılıyor, kız çocukları acımasızca diri diri
toprağa gömülüyordu. Dünyada insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey olan huzur, can
ve mal güvenliği kalkmış gibiydi. Dünyanın birçok köşesi kanlı boğuşmalara
sahne oluyordu. Cihanın ıslahı bir peygamberin gönderilmesine muhtaçtı. Bütün
ümitler, Yahudi ve Hıristiyan dinlerinin müjdelediği ahir zaman peygamberine
yönelmişti.
Bütün dünya karanlıklar içinde, bu kurtarıcının gelmesini dört
gözle bekliyordu. İşte Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), böyle bir zamanda
dünyaya gelmişti. Bu gecenin sabahı gerçekten de nurlu bir sabahtı. İnsanlık
için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi
ve hidayet meşalesi olan Sevgili Peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın
bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de
şöyle buyurulmuştur: “İçlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan,
kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber
göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar
önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler.”
Yirmi üç yıllık peygamberlik süreci sonunda cahiliye
devrinin karanlık günlerinden, karıncayı bile incitmekten çekinen insanlardan
oluşan saadet asrının güneşinin tüm dünyayı aydınlattığını görüyoruz. Bu kadar
kısa bir zaman diliminde bu kadar büyük değişimin mimarı tabiî ki âlemlere
rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.)’di.
Sevgili Peygamberimiz hayatı boyunca insanları
aldatmaya yönelik hiçbir iş yapmamıştır. "Müslüman, insanların elinden ve
dilinden güvende olduğu kimsedir”; Yine peygamberimiz, "Hiçbiriniz kendisi
için istediğini Müslüman kardeşi için istemedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş
olamaz” buyurmuştur.
Sevgili Peygamberimizin , söylediği ve yaptığı işler
hayatı boyunca uyum içinde olduğu için yaşadığı toplumda örnek bir kişi olarak
gösterilmiş ve kendisine Muhammedü’l-Emîn denilmiştir. İnsanlara hangi inançtan
olursa olsun sırf insan olduğu için değer vermiştir. Nitekim bir Yahudi
cenazesi geçerken ayağa kalkmış, saygı göstermiş, kendisine cenazenin bir
Yahudiye ait olduğu söylendiğinde; o kişinin insan olmasının saygı gösterilmesi
için yeter bir sebep olduğunu beyan etmiştir.
Çağın getirdiği bir takım problemler eşliğinde 21.
yy. insanı; maddi anlamda çağlar atlayıp bütün ihtiyaçlarını karşılamış ama
ruhunu paslandırmış ve çürütmüştür. İşte biz böyle bir zamanda yaşıyoruz.
Bugün; artık Ruhlar bir şey bekliyor, maneviyata aç gönüllerimiz, her şeyin
madde olmadığını anlatan bir nur istiyor. Her şeye rağmen, ruh ve mana kökleri
sağlam; fıtratlarındaki saflığı , temizliği barındıran insanoğlu, er ya da geç
dönüp dolaşıp O’nun şefkat ve merhamet ikliminde buluşmalı , yeni bir dirilişe
ermeli ve dünyaya yeniden sevgiyi , barışı getirmelidir diye düşünüyorum. Bu
akşam burada yüce peygamberimizin mübarek doğumunu anmak üzere Tarsus
Belediyesi olarak bu anma programını sizler için tertip ettik. Programda şuan
aramızda bulunan Serdar Tuncer, Ömer Tuğrul İnançer ve Ömer Karaoğlu beylere,
ve programda görev alan diğer kardeşlerimize hoş geldiniz diyor, kendilerine
buradan huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
İnşallah O’nu anmak için tertiplediğimiz bu program
okyanusta damla misali de olsa kalplerimizde manevi bir uyanışın oluşması,
hayatımıza aksederek dünya ve ahiret mutluluğumuza vesile olması dileklerimle
Yunus Emre’nin dilindeki aşk peygamberine, Mevlana’nın dilindeki rahmet
peygamberine, Ahmet Yesevi’nin dilindeki hikmet peygamberine, Hacı Bektaş-ı
Velî’nin dilindeki sevgi ve şefkat peygamberine selâm olsun. Peygamberimiz
(s.a.v) in mübarek doğumu hepimize güzellikler getirsin diyorum.
Konuşmama burada son verirken hepinizin Mevlid-i
Şerif’ini tebrik eder, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in dilinden dökülmüş bir dua ile
veda etmek isterim: “Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten,
düşkünlükten ve kabir azabından sana sığınırım. Allah’ım, faydasız ilimden, korkmayan kalpten,
doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.” dedi.
Program sonunda Başkan Can, Toroslar Belediye
Başkanı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Hamit Tuna ve Tarsus Kaymakamı
Yüksel Ünal programa katılan sanatçılara ve konuşmacılara hediyeler takdim
ettiler.
0 Yorumlar