CHP TARSUS İLÇE BAŞKANLIĞI İLÇE DANIŞMA KURULU 2. TOPLANTISINI YAPTI


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarsus ilçe Örgütü bugün 2. Danışma Kurulu  toplantısını taptı.  Tarsus Emekliler Cemiyeti Düğün Salonu'nda yapılan  İlçe Danışma Kurulu Toplantısına
CHP Mersin Milletvekili-Parti Meclisi üyesi Fikri Sağlar, CHP Mersin Milletvekili Prof.Dr.Aytuğ Atıcı,Eski Dönem Milletvekili Vahap Seçer,26.Dönem Milletvekili Aday ve Aday Adayları,İlçe Meclis Üyeleri,Eski İlçe Başkanları,Eski İl Başkanları,partili il ve ilçe yöneticileri, kadın ve gençlik kolları üyeleri katıldı.
CHP İlçe başkanı İlk,  yaptığı konuşmada ‘’Ülkemiz,Cumhuriyet tarihinin en sıcak,en tehlikeli gündemini yaşıyor.Bir taraftan başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği teklifi Meclis’e sunulurken,diğer yandan da kanlı saldırılar ülkedeki şiddet iklimini körüklemeye devam ediyor.
14 yıldır,ülkenin başına gelmeyen felaket kalmamışken,şimdi de iktidar ülkeyi bir kişinin fantazisine,iki dudak arasına sıkıştırmaya çalışıyor.2002’de başlayan ihanet süreci dur durak bilmeden sürüyor,ülkeyi hangi maceralara sürükleyecekler de belli değildir.
Değerli Yoldaşlarım,
Artık eğitim TÜRGEV’e,tecavüzcü vakıf,dernek,tarikat ve cemaatlere emanettir.Sağlık,tümüyle paralı hale getirilmiş,tarikat ve cemaatlerce paylaşılmıştır.Yurttaş can derdine düşmüş,iç güvenlik artık takvime bağlanmış canlı bombaların insafına kalmıştır.
Ankara’nın ortasında bir büyükelçi,devletin gözü önünde kurşunlanıyor,canlı bombalar büyük kentlerin caddelerinde kamyonlarla dolaşıyor,ülke toprakları çeşit çeşit terör ötgütlerinin toplantı,piknik ve eğitim alanına dönüştürülmüşse,hükümetin ne işe yaradığını yurttaşımıza soruyor,cevabını da vicdanlarından bekliyorum.
AKP iktidarı,14 yılda Cumhuriyetin bütün kazanımlarını yok etmiş,demokratik geleneklerini yok saymış,temel kurumlarını yerle bir etmiştir.Artık bu devletin ordusu dağıtılmış,tersanelerine girilmiştir.Genelkurmay Başkanı yaveri tarafından esir alınmış,şimdiler de sarayın sıradan bir sekreterine dönüştürülmüştür.Terör örgütleri,ülkeyi yol geçen hanına dönüştürmüşken,devletin istihbarat örgütleri,Cumhuriyet Halk Partilileri izleme,gözleme derdindedir.
14 yılın sonunda,AKP’nin ülkeyi getirdiği yer,’’Allahın lütfu’’ 15 temmuz,kalkışmasıdır ki ülkenin kaderi eniştelere,baldız ve bacanaklara emanettir.Böyle bir yönetim anlayışı muz cumhuriyetlerinde bile olamaz.
Artık hukuk yoktur,yargı yoktur,artık parlemento yoktur.Demokrasi yoktur,medya yoktur.Ülke olarak yok olmaya çeyrek vardır.Dış politika rehindir.Sadece büyükelçi cinayeti bile Türk dış politikasının nasıl bir batağa saplandığını anlatmaya yeter de artar.Neden bu topluma kimliği,onuru ve gururu kaybettirilmek için uğraşılmaktadır.Neden içerde bölük bölük,neden Suriye çöllerinde tabur tabur yoksul çocukları ölmektedir….?Neden…?
Karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım.Ancak,bulunduğumuz zemini anlamadan,kavramadan başımızda dolaşan kara bulutları dağıtma şansımız yoktur.
Peki,Cumhuriyeti yeniden inşa etmek,devletin temel kurumlarının aldığı yarayı merhemlemek,iç barışı,komşularla ilişkileri yeniden yoluna koymak imkansız mıdır..?
İşimiz,zor ancak imkansız değildir.330 oyu bulup milleti referanduma götürseler bile,devlet kurmuş bir partinin üyeleri olarak asla umutsuzluğa kapılmamalıyız.
Türkiye’nin saraydan büyük olduğu unutulmamalıdır.Ülkemizin siyasal birikimi,AKP’nin fantazilerine sığmayacak kadar geniştir.Eğer toplumu harekete geçirebilecek stratejiler oluşturabilirsek,halkımızın gücünün küçümsenmeyeceğini hepimiz görmeliyiz.
AKP,milliyetçi cephe kurma ve sandıktan bu cepheyle çıkarak yeni rejimini imza etmeyi planlamaktadır.İşte tam da bu noktada,tabanıyla tavanı arasındaki mesafe gittikçe açılan,cumhuriyet değerleriyle sorunu olmayan MHP’li seçmene yaşanan tehlike tüm çıplaklığı ile anlatılmaktadır.
Öte yandan,AKP tabanı da başkanlık karşısında net değildir.FETÖ yarılması,15 Temmuz mağdurları AKP ‘nin yumuşak karnıdır.Referandum kampanyası kesinlikle kişiselleştirilmeyip Erdoğan karşıtlığı veya anti dindarlık kampanyasına dönüştürülmemelidir.
Böylesi bir hata toplumun daha çok kutuplaşmasına hizmet edecektir.Tartışma zemini kişiye değil,halkın temel sorunlarına,dökülen kana,halkın huzursuz ve güvensiz ortamlardan kurtarılacağı ve yeniden uygar uluslar arasına gireceğimiz anlatılmalıdır.
Partimiz kendisinin de merkez de olduğu ‘’Memleket,Cumhuriyet,Ekmek,Hürriyet’’ kavramlarını temel alan bir platform oluşturulmalıdır.Böylesi bir platform Gezi’nin tam da kendisidir.
Ülke 1919 koşullarındadır.Tek güvence kendi ellerimiz,dillerimiz,ayaklarımız ve birleştireceğimiz gönüllerimizdir.
Hepimize kolay gelsin diyor,kurulumuzu saygıyla selamlıyorum şeklinde konuştu.


0 Yorumlar

Yorum Gönder