Ebeveynlerin gençleri sürekli baskı altında tutmak istemeleri otoriter tutum aracılığıyla ifade edilmektedir. . Baskı altında bulunan gençlerde sorunlar daha erken dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
Gençlerin,
anne ve babalarının istekleri doğrultusunda hareket etmemeleri ceza almalarına
neden olmaktadır. Yoğun baskı ortamında yetişen genç, aşırı kızgınlık ve öfke
gibi duygularını gün yüzüne vuramamaktadır. Tümüyle baskı altında tutulan gençte kimi zaman aşırı
tepkilerin ortaya çıkması doğaldır. Baskı beraberinde kaçış duygusunu
getirmektedir. Gençlerin arkadaş çevresini genişletmesi ve özellikle sosyal
medyada arkadaş bulma çabaları aslında aileleri tarafından kendilerine
uygulanan baskı ve şiddetten kaynaklanmaktadır. Topluluk psikolojisi nedeniyle gençler kendilerine
uygun herhangi bir gruba katılmak (üye olmak) istemektedirler. Çünkü insan
doğduğundan beri topluluk içerisinde yaşamakta ve yalnız kaldığında kendini
huzursuz ve eksik hissetmektedir . Bu noktada gencin içerisine dâhil olduğu
yani seçtiği gruba dikkat etmesi gerekmektedir. Sırf yalnız kalmamak ve
psikolojik çöküntü yaşamamak adına gençler kimi zaman yanlış gruplara
katılabilmekte, alkol, kumar, sigara ve hatta uyuşturucunun pençesine
itilebilmektedir.
Sürekli altının çizildiği gibi gencin
yetiştirilmesi noktasında yapılacak bir baskı, davranış bozukluklarına neden
olabileceği gibi sorunlar içerisinde boğulan genci ailesine ve çevresine zarar
verebilecek bir noktaya da getirebilmektedir. Yoğun baskılar altında büyüyen ve
yetişen gençlerde kimi zaman benlik duygusu da tamamen ya da kısmen
yitirilebilmekte ve genç sorunlarla boğuşur duruma gelebilmektedir.Sosyalleşme
ve çevre edinme arzusu gencin toplum tarafından kabul edilme duygusunun ağır
bastığının da göstergesidir. Bu dönem içerisinde aile ve çevre tarafından gence bir dost
gibi yaklaşılması gerekmektedir.
FETİYE DAL (
SOSYOLOG-AİLE DANIŞMANI )
0 Yorumlar