Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan TİY yönetimi ve oyuncularla bir İle toplantı yaptı.Bozdoğan şunları söyledi:
‘’Tarsus İdman
Yurdu ile ilgili son 1 haftadır yaratılmaya çalışılan algı operasyonu
neticesinde, kulübümüzün gelişmelerden olumsuz etkilenmemesi için teknik heyet,
kulüp çalışanları ve yöneticilerimize moral ziyaretinde bulunduk.
Türkiye'nin en
eski kulüplerinden birisi olan Tarsus İdman Yurdu "kimsenin tapulu malı"
değilse bile "sahipsiz de değildir" diyerek, kazanılan bir maç
sonrası galibiyeti sporcularımızla soyunma odasında kutlarken; zor zamanlarda
da köşemize çekilip gelişmeleri seyretmedik.
20 aydır
verilebilecek tüm destekleri verdik, vermeye de devam ediyoruz. Seçim
meydanlarında Tarsus İdman Yurdu üstünden verilen sözleri tutmayan, kapısından
adımını bile atmayanlardan değil, her daim çözüm arayan, üreten, şartları
zorlayarak takımın önünü açmak için mücadele edenlerden olduk, olmaya da devam
ediyoruz.
Malzemecilerimizden
teknik ekibe, sporcularımızdan diğer tüm eksiklere cansuyu olduk, dost olduk,
yoldaş olduk; olmaya da devam ediyoruz.
Cumhuriyetimizle
yaşıt Tarsus İdman Yurdu, Kenya'nın, Fas'ın, Sri Lanka'nın takımı değildir,
dedik; günü geldi Kayseri'den patronlara satıldı, günü geldi Bolu'dan ağalara
satıldı; Adana'dan, Konya'dan, Trabzon'dan fabrikatörlere satıldı dediler, günü
geldi taraftarıyla simit ayran yiyerek tribünlerde; günü geldi her şeyimizle
kulüp binamızda yer aldık, "satılamaz," dedik, sattırmadık,
sattırmamaya da devam ediyoruz.
Tarsus İdman
Yurdu, taraftar gruplarının, çeşitli oluşumların, takımına, takım yöneticisine,
kulüp başkanlarına küfredenlerin değil HALKIN takımıdır, demek için; 1986
yılında, bir şehri sabahında şampiyonluğa hazırlayanların, akşamında nasıl bir
cehennem yaşadıklarını; Tarsus İdman Yurdu aşkının Tarsus için ne demek
olduğunu göstermek için yola çıktık, yol almaya da devam ediyoruz.
Bir siyasi
partinin arka bahçesi yapmayacağız, dedik; alnımızın akıyla, takımımızı
siyasetin uzağında tutmaya devam ediyoruz. Yönetim kurulumuza bakıldığında
belediyede koltuğu olan tüm siyasi partilerin temsilcileri sorumluluk alarak,
siyasetüstü görev bilinciyle rozetlerini çıkarıp, bu kentin takımı için
çalışmaktadırlar.
Sevgili hemşehrilerim,
Bizler Tarsus
İdman Yurdu'na hiçbir zaman "borç vermedik..." Bizler, Tarsus İdman
Yurdu'na ömrümüzden verdik... Alacak verecek hesaplarından uzakta, uzun soluklu
bir programın çetin yollarını adımlamaktayız. Bu yolculukta dinlenmek
isteyenler, aramızdan ayrılanlar olacağı gibi, aramıza katılmak isteyen,
çeşitli kademelere talip olanlar olacaktır. Tüm bu gelişmelerin kararını
verecek olan ise bir grup, bir oluşum, herhangi bir irade değil; Tarsus İdman
Yurdu Yönetim Kurulu ve Başkanıdır. Kişilerin, oluşumların bu kararlara
müdahale etmesi söz konusu değildir.
Dolayısıyla,
Tarsus İdman Yurdu koltuğunun, siyasi bir basamak olarak kullanılamayacağı gibi
bir "aklanma" bir "paravan" yeri olarak görülmesine de izin
verilmeyecektir. Kulübün, siyasetin arka bahçesi olamayacağı gibi, para ve
sermayenin "karanlık" odalarıyla anılmayacağı da açıktır.
Tarsus İdman
Yurdu, maç sonu soyunma odasına giderken Tarsus Halkına "elleriyle siyasi
parti sembolleri yapan" sporcu takımından arındırılmıştır. Kulübümüz, 20
ay gibi kısa bir sürede, Belediye Başkanlarının takım otobüslerinde boy boy
fotoğraflarıyla donatıldığı kulüp olmaktan yalnızca şampiyonluk düşünen, siyasi
emellerin değil şampiyonluk rüyalarının görüldüğü bir kulüp haline gelmiştir.
"Aklama" ve "Aklanmaların" konuşulduğu güzide kulübümüzde
artık konuşulan tek şey, hedeflenen tek mertebe 2023 şampiyonluğudur... Yine
de, kulübümüzün genel kongresinde kapılarımız herkese, toplumun her kesmi ve iş
dünyasından her adaya açıktır. Herkes güzide kulübümüzün Başkanlığına aday
olabilir, adaylığını açıklayabilir. Karar ise genel kurulda, divan huzurunda
verilecektir.
Gelinen
noktada önemli olan şahısların kudretleri değil, Tarsus İdman Yurdu'nun
geleceğidir. 100 yıla yakın süredir varlığını sürdüren bir futbol kulübünü kişilerin
tekeline bırakma çabaları, kişileri kulübün üstünde tutma gayretleri
manidardır. Unutulmamalıdır ki futbol tarihimiz "şerefli"
mertebelerle anılan, beş parasızken evindeki televizyonu satıp kulüp kasasına
koyan Süleyman Seba'nın güzel anılarıyla doludur. Para, şeref kazandırmaz.
Kulübümüze şeref kazandıracak şey, öncelikle kulübümüzün ŞEREFİNİ KORUMAKTAN
GEÇER!
Bugün,
özellikle sosyal medyada yaratılmaya çalışılan olumsuz tablonun aksine
takımımızla kenetlenmiş durumdayız. Her kim ki, kendi idealleri uğruna bu
tabloyu, birlik ve beraberliğimizi bozmaya kalkışır; hiçbir zaman bu tablonun
bir parçası olamayacak, takımın destekçisi değil köstekçisi olarak anılacaktır.
Tarsus İdman
Yurdu 100. Yılına adım adım ilerlemektedir. Pandemi sürecinden ötürü tribünlere
davet edemesek de, tüm şehri kenetlenmeye, Tarsus İdman Yurdu çatısı altında
birleşmeye davet ediyoruz.
Yıllardır boşaltılan tribünlerin müsebbibi değiliz. Tıklım tıklım dolu olan stadyumdan beton yığını olarak görülen tribünlere; "asansör takım" söylemlerinden, maç alma maç satma iddialarına kadar hiçbir iddianın, söylemin muhatapları değiliz! Profesyonel yönetim biçimlerinden tribün örgütlenmelerine, şehri bir futbol kenti yapma gayretimizden geçmiş ve geleceğimize sahip çıkmaya kadar var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Meydanı; kişilerin erkinden alıp, şehrin birleştiren gücüne emanet ettik... Meydan Tarsus'un, Tarsuslu'nun ve Şanlı Tarsus İdman Yurdu'nundur artık...’’
0 Yorumlar