TARSUS
GASTRONOMİ GÜNLERİ
DÜN
START ALDI. BUGÜN DEVAM EDİYOR
Tarsus’un
Tarihi Kubat Paşa Medresesi’nde gerçekleştirilen
“3. Tarsus Gastronomi Günleri”nin
açılışı yoğun katılım ile dün yapıldı.
3
gün sürecek olan Gastronomi günlerinde, Tarsus ve Mersin’e özgü yöresel ürünlerin
lezzetleri
ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Mersin
Büyükşehir Belediyesi, Tarsus Belediyesi, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası,
Mersin Kent Konseyi, Tarsus Kent Konseyi, Tarsus Slow Food Grubu ile Tarsus
Zeytin Platformu işbirliğiyle düzenlenen 3. Tarsus Gastronomi Günlerinin
açılışı gerçekleştirildi.
Gastronomi
Günlerinin açılışına, Tarsus Kaymakamı Kadir Sertel Otcu, Belediye Başkanı
Dr.Haluk Bozdoğan, Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, Tarsus
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Emniyet Müdürü Ercan Elbir, Tarsus
Tarım ve Orman Müdürü Hayri Erdoğan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H.Ruhi
Koçak, Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, Oda ve STK’ların Başkan ve
Temsilcileri, Mersin Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, Tarsus Kent
Konseyi Başkanı Dr. Ali Cerrahoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Bu
yılki teması ‘’Öğrenelim Öğretelim’’ olan Tarsus Gastronomi Günleri önemli
sayıda ünlü yemek şefini ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen konukları
ağırlamaya başladı.
Açılan
stantlar protokol üyeleri ve katılımcılar tarafından gezilirken, Tarsus ve Mersin’e
özgü yiyecek ve içeceklerin tadına bakıldı. Stantları tek tek gezen Tarsus
Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan Lösemili Çocuklar Vakfı’nın standında maske
takarak Lösemili Çocuklara Destek mesajı verip, onların yararına sergilenen
çeşitli ürünlerden satın alarak Vakfa bireysel katkıda bulundu.
Tarsus’a
özgü tatlıların en sevilenlerinin başında gelen Yayla Bandırma’sının yapım
tekniğini öğrenen Başkan Bozdoğan; kendi elleriyle yaptığı tek batım yayla
bandırmasını satışa sunmak üzere standa yerleştirdi.
Kervansaraylar
olsun, Medreseler olsun, İpek yolu olsun bunlarla ilgili ring hattı ortaya
çıktığı zaman bu kenti düşünün, bütün dinlerin temsil edildiği ve tarihi kente
bir bakın. 10 bin yıllık kentiz. Hep bu söyleniyor. Bana soracak olursanız daha
eski bir kentiz. Bir kültür varken o kültürü hiçbir zaman şöyle düşünmeyin,
1071’den beri biz Türk’üz lafı değil. Tam tersi o Türk lafını kullanmak
gerekiyorsa ta Luvi dönemlerinden beri kullanmamız gerekiyor ve herkesin de bunu
bilmesi lazım. Bu kentte Luviler’den eser var, Hititler’den var, Asurlular’dan
izler var. Ve birçok yere bakıldığında bu kentin tarihin nerelere dayandığını
tahmin bile edemezsiniz. Bir höyük
çalışmasında bile bir arkeoparkı ortaya koyduğunda bu eserlerin ne kadar önemli
olduğunu herkes görecek. Adana’da Haluk Uygur’un başını çektiği yeni bir kitap
çıkartacaklar. Herhalde bu önümüzdeki 3-4 ay içerisinde çıkacak. Bir İngiliz’in
1880’lerde yazdığı bir kitap. Tarsus’tan yurt dışına 100 tane heykeli nasıl çıkarttığını
anlatıyor ve bu heykellerle ilgili bir kitabı çıkıyor.
Hatırlamanız
lazım çocukluğumuzda cebimizde bozuk paradan çok bazen sikke taşırdık. Böyle
bir kentte yaşıyoruz. Yani bu şehri tarihi özellikleri ile yöremize ait
yiyeceklerle, Gastronomi Günleri ile harmanlayıp tanıtmak gerekiyor. Bu sadece
belediyelerin görevi, bu kenti yöneten insanların görevi değil, hepimizin
görevi. Ben özellikle basındaki arkadaşların bile eleştiri kültürünü bir tarafa
bırakıp, bu kent için bir şeyler yapmalarını özellikle istiyorum. Buna
hepimizin ihtiyacı var.” dedi.
0 Yorumlar