CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir
Başarır bugün(15.05.2019) TBMMde Akkuyu Nükleer Santralini
temelindeki betonların çatlaması ve söz konusu santralin diğer tüm boyutları
ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Başarır basın açıklamasında şu sözlere yer
verdi;
Bildiğiniz üzere Rusya federasyonu
hükümeti ile Türkiye cumhuriyeti hükümeti arasında seçim bölgem olan Mersin'de Akkuyu
Sahasında bir nükleer
güç santralin tesisine ve işletimine dair işbirliği anlaşması mensubu olduğum
cumhuriyet halk partisinin, çevre derneklerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve
duyarlı mersin halkının tüm itirazlarına rağmen 12 mayıs 2010 tarihinde
imzalandı.
Bu anlaşma TBMM genel kurulunda, Türkiyede Hükümetler Arası Anlaşmanın uygun bulunduğuna dair kanun
adı altında AKPnin oyları ile
kabul edilip 21 temmuz 2010 tarihinde resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Geldiğimiz süreçte ise daha Akkuyu
nükleer santralinin daha temelinde çatlaklar oluştu. İlk beton çatlağı temmuz
ayında tespit edildi. Temeldeki çatlak betonlar kırıldı tekrar beton atıldı.
Ancak daha sonra tekrar çatladı. Şimdi yeniden beton atma çalışmaları başladı.
Şaka gibi
Ve bu durum
başta mersin olmak üzere tüm halkımızı oldukça tedirgin etti.
Nükleer santral tamamlandıktan sonra olası bir
çatlak ya da depremde bırakın Mersini Akdeniz haritadan silinir.
Nükleer Santral Kazasının Şakası Olmaz.
Hatırlarsanız, AKP Genel Başkanı Sayın
Erdoğanın nükleer
patlamayı mutfaktaki tüp patlamasına benzetmişti. Bu tüp patlamasına benzemez.
Bakın, Japonyadaki nükleer kaza sonrası ilk 10
günde çevrede ölçülen radyasyon dozu bir yılda alınabilecek dozun 5000 katına
çıktığı tespit edildi.
Sahibi %100 Rus Olasına Rağmen Oluşacak
Zararlardan Türkiye Sorumlu
Ayrıca; sahibi %100 Rus olmasına rağmen
Akkuyu Nükleer Santralinde ciddi bir
kaza olması anında komşu ülkelerde meydana gelecek her türlü zarar ve
kayıpların tazmininden Türkiye olarak biz sorumlu olacağız.
Nükleer atıkların ne olacağı belli değil
Dünyanın hiç bir ülkesinde ve türkiyede nükleer atıkların nihai olarak
depolanacağı bir yer ve teknoloji belirlenmiş değildir. Abd, şu ana kadar
nevada eyaletinde yuko dağlarında 10 milyar dolar harcamasına
rağmen, radyoaktif yakıt atıkları izole problemini çözememiştir. Bu konu, hele bir reaktör inşasına ve
işletmesine başlayalım, gerisi arkadan gelir
diye geçiştirilebilecek bir konu değildir.
Şimdi yapımı devam eden Akkuyu Nükleer
Santralinin başka
boyutlarına da bakalım.
Milli Enerji Diyerek Tanıttılar
AKP hükümeti Akkuyu nükleer santralini
halkımıza milli enerji olarak lanse etmeye çalıştılar. Reklamlarında sürekli bu
vurguyu dile getirdiler.
Ancak bilinmelidir ki akkuyu nükller
santralinin %100 sahibi rusya devletine ait rosatom adlı bir şirkettir. Bunun
neresi milli anlamakta zorluk çekiyorum.
Söz konusu anlaşmanın daha vahim
boyutları da var;
Dünyanın En Pahalı Elektriğini Satın
Alacağız
AKP hükümeti, dünyada nükleer santralle
üretilen elektriğin kilovat saati 6 dolar civarındayken, Rus şirketi Rosatoma KDV hariç 12.35 dolara 15 yıl
boyunca kayıtsız şartsız alım garantisi verdi.
Rusyanın, kendi ülkesindeki benzer tesislerde
üretilen elektriğin kilovat saat bedelinin yarı yarıya düşük olduğu da bir
gerçektir.
Yani bu sene çok yağış oldu, benim
senden elektrik almaya bu yıl ihtiyacım yok deme lüksüne sahip değiliz.
Kur Farkının Faturası Halka Çıkacak
Ayrıca anlaşmanın imzalandığı tarihte
dolar kuru 1.52 TL iken şimdi dolar kuru 6.04 TL seviyesinde. Bu durumda aradaki
ekonomik kaybın faturası da halkımızın sırtına yüklenecek.
Neresinden bakılırsa bakılsın bu anlaşma
adeta Rus şirket lehine tek taraflı bir anlaşma olarak görülmektedir.
Biz CHP olarak, daha bağımsız, daha
sürdürülebilir, daha temiz, daha verimli bir enerji politikası olmasından
yanayız.
0 Yorumlar